Eşinin martir düştüğü Aktütün’den getirdiği toprağı evinde saklıyor

Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki Aktütün Sınır Karakolu’na 14 yıl önce PKK’lı teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan Yaya Çavuş Davut İlbaş’ın eşi Gök İlbaş, eşinin eşyalarını ve Aktütün’den getirdiği toprağı evinde saklıyor.

Siirt’te işlek Asuman İlbaş, 3 Ilk Teşrin 2008’dahi terör örgütü PKK mensuplarınca Aktütün Sınır Karakolu’na düzenlenen saldırıda eşini şehit verdi. 17 askerin martir olduğu saldırının arkası sıra eşinin şahitlik haberini 2 maaş hamileyken öğrenen İlbaş, 7 ay sonraları dünyaya gelen oğluna eşinin ismini verdi.

Evinin tıpkısı köşesini eşinin eşyalarına ayıran 3 bala annesi İlbaş, şehitten geriye artan fotoğraflar ile kravat, künye, çakozlamak, tespih kabilinden eşyalara özenle bakıyor. İlbaş, çocuklarıyla gittiği Aktütün Cızık Karakolu bölgesinden 5 kamer ilk getirdiği benzeri avuç toprağı de evinde saklıyor.

Oğlu Davut ile eşinin kabrini sıkça ziyaret eden İlbaş, eşi ve tamlık şehitler üzere yakarış ediyor.

“Çocuklarımı büyüttüm, onun emanetine erbap çıktım”

Gök İlbaş, AA muhabirine, eşinin hatırasını hayatı süresince yaşatacağını söyledi.

Eşinin, 2 çocuk babasıyken askere gittiğini belirten İlbaş, “Eşim martir düştüğünde 2 çocuğumla annemlerde kalıyordum. Eşime iki canlı olduğumu haber vermeden şehadete kavuştu. O ant sonsuz bölgede olduğu üzere ona haber verememiştim.” dedi.

Eşi ile en üst, saldırıdan 3 ahit önce görüştüğünü anlatan İlbaş, eşinin benzeri çağ şehit olacağını hissettiğini ve bunu arkadaşlarıyla paylaştığını öğrendiğini dile getirdi.

İlbaş, “Bana, ‘Sen tüvana bire bir kadınsın. Bana bir molekül olduğu ahit çocuklarım sana emanet.’ diyordu. Telefon görüşmemizden 3 dönüş sonradan bu soysuz akın oldu. Bana sunulan bilgiye bakarak eşim saldırı günü tasalı olan bir askerin hesabına öğün tutmuş. Eşimin, yüklü olduğumu vukuf vermeden şehadete ulaşması beni yaralıyor. 14 sene oldu, hep tıpkı kusur var. Bayramlarda boynumuz bükük. Çocuklarımı büyüttüm, onun emanetine sahip çıktım. İnşallah onları eşime müstahak evlatlar namına yetiştireceğim.” diyerek konuştu.

Eşinin çokça muvaffakiyetli ve fedakar benzeri adam olduğunu belirten İlbaş, onu kaybettikten sonra doğan oğluna “Davut” ismini verdiğini söyledi.

İlbaş, “Bir Davut şehit oldu, benzeri Davut dünyaya geldi. Onunla güldüm, onunla ağladım. Eşime çokça benziyor, o nedenle çokça mutluyum.” ifadelerini kullandı.

“Eşimin şehit düştüğü yere gidip oradan bu toprağı aldım”

Terör örgütü PKK’nın tek antlaşma amacına ulaşamayacağını belirten İlbaş, eşi ve kendisinin Kürt olduğunu, PKK’nın Kürtlere temas antlaşma kötülük verdiğini kaydetti.

Eşinin şehadetinin peşi sıra bire bir okula isminin verildiğini anlatan İlbaş, çocuklarıyla mayıs ayında eşinin martir düştüğü yeri dercetmek için Aktütün Çizi Karakolu’nun bulunduğu bölgeye gittiklerini söyledi.

İlbaş, “Eşimin martir düştüğü yere gidip oradan bu toprağı aldım. İçerisinde eşimin canı, kanı var. Hatıralarıyla özlenti gideriyoruz.” dedi.

“Babamın adını yaşatıyorum”

İlbaş’ın çocuklarından 13 yaşındaki Davut, martir babasının adını taşımanın onurunu yaşadığını söyledi.

Davut İlbaş, “Babamı on paralık görmedim. Annem bana bilcümle onu anlatıyor. Rüyalarıma giriyor. Babamın adını yaşatıyorum. Onun adını keyiflendirmek beni gururlandırıyor. Babama müstahak tıpkısı yavru olmaya çalışıyorum.” dedi.

15 yaşındaki Kırat birlikte 1 yaşındayken babasının martir olduğunu dile getirerek, “Onun hatırlarıyla yaşıyoruz. Onu çokça özlüyoruz. Eşyalarını görünce duygulanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

17 yaşındaki Beyza ise aradan 14 yıl geçtiğini fakat babasına duyduğu hasretin dinmediğini belirterek, “Vatanı için canını veren alp tıpkısı babaya erbap olduğum amacıyla hava duyuyorum.” diye konuştu.

Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki Aktütün 13. Kurnaz Hat Hane Komutanlığı ve soy bölgelerine 3 Ekim 2008’da terör örgütü PKK mensuplarınca korkulu silahlarla düzenlenen saldırıda 17 çeri martir olmuş, 21 asker yaralanmıştı. Ofans sırasında sâdır çatışmada 12 yıldırıcı süreduran arkaç getirilmişti.

Share: