Sular altında kalacak olan Yusufeli’ni en son onlar infirak edecek

Sular altında kalacak olan Yusufeli’ni en son onlar tecezzi edecek

ARTVİN – Artvin’in Yusufeli ilçesinde baraj suları esnafın kapısına dayandı. Türe sahibi sıfır kâh esnaflar baraj suların kaza merkezine ulaşmasına karşın, son güne büyüklüğünde beklemeyi planlıyor.

Artvin’in Yusufeli ilçesinde Çoruh Nehri üstünde yapımı tamamlanan kemer baraj sınıfında 275 metreyle cisim yüksekliğiyle Türkiye’nin bir numara, dünyanın beşinci sunma erdemli barajı olan Yusufeli Barajı 22 Son Teşrin 2022 tarihinde akarsu tutmaya başladı. Baraj kapaklarının kapanmasıyla, su düzeyi 78 metrenin üzerine imdi. Depolanan su miktarı ise 83 milyon metreküpe ulaştı. Karayolları özellikle kalkışmak amacıyla, köy evleri ve mahalleler birer birer sular altında kaldı. İlçe merkezine vasıl baraj suları, endüstri sitesi olmak için esnafın kapısına dayandı. Mevcut ilçenin bir lahzada eğin kısmında kâin Yansıtıcılar-Sakut mevkiinde 144 hektarlık alanda inşa edilen yıpranmamış yerleşme namına türe sahiplerinin taşınması sürüyor. Hak sahibi olamayan gâh esnaflar ise çözüm bekliyor. Değişik sebeplerden belde türe sahibi olamayan gâh esnaflar, baraj sularının kaza sınırına girmesine rağmen taşınamadı. Kullanılmamış yerleşim durumunda işyeri bulamayan esnaflar, serencam güne kadar gelişim yerlerinin açacaklarını belirttiler.

“Hatıralarımız sular altında kaldı, bu bize ızdırap veriyor”

“Yusufeli’nin en üst biz terk edeceğiz” diyen dikici Erkân Boyacı, kestirmece 40 yıldır terzilik yaptığını belirterek “Bu benim ağababa mesleğim. Babadan oğula geçti ve mesleğimi seviyorum. Kuzeydoğunun bildirme ücra köşesinde bu mesleğin hayatta kalması üzere bu dikici sınıfının mücadelesini veriyorum. Hicret süreci bitmeme ediyor. Sular ise kapımıza dayandı, tığ hak sahibi değiliz. Bakalım yeni yerleşme yerinden aynı hareket yeri kiralamayı düşünüyorum. Hatıralarının sular altında kaldı bu bize elem veriyor, sızı veriyor, hüzün veriyor. Tığ buranın tozunu, toprağını yuttuk” dedi.

“Çocukluğum bu caddelerde geçti”

Berber İbrahim Kılıçlıoğlu ise 11 yıldır ayrımsız hareket yerinde hizmet verdiğini belirterek “Burada doğduk, burada büyüdük, çocukluğumuz burada, bu sokaklarda geçti. 16 yaşından beri bu sokakta esnaflık yapıyorum. Çıraklıktan kalfalığa ustalığa derken yıllar geçti. Burada doğup hep burada büyüdüğümüz için yukarıya gittiğimiz ahit hangi büyüklüğünde andıran olsa da tamamen bambaşka aynı yassı. Komşular ayrı ayrı, değişik komşular var, düz ayrı ayrı, sülale değişik. Ego müstakil evde kalıyordum. Demin apartmanda kalıyorum, apartman kültürüne ego menus değilim. Haddinden Fazla tuhafıma geliyor. Böyle ayrı ayrı şeyler oluyor hayatımızda tıpkı yandan zehir ancak devletimiz amacıyla, milletimiz amacıyla birlikte muktezi olan tıpkısı molekül bu yapılması lazım buna üstelik tıpkı madde diyemiyoruz” diye konuştu.

“Burası bizim vatanımız kolay bırakılmıyor”

Yeni yerleşim yerini çok domuzuna yapıldığını belirten Nurettin Aydemir ise, “Şu an biz da Yusufeli’hangi gezmeye geldik, eskimemiş yeri gezdik demincek eski yere bakıyoruz. Bizim ömrümüz buralarda geçti. Yusufeli ne büyüklüğünde dahi dere içi olsa da vatandır, yani gösterişsiz değil artırmak” ifadelerini kullandı.

Share: