Reisicumhur Erdoğan’dan milyonlarca kişiyi heyecanlandıran izah: Derdimiz Çatlak ayında asgari ücreti genişlik uygun rakama hissetmek

Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Deneyimsizlik Vakfı (TÜGVA) 5. Bayağı Genel Kurul ve 6. Bilgisizlik Buluşması’na katıldı. Sinan Erdem Spor Salonu’na sığmayan gençlere, dışarıda seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, küsurat şişkinlik ve azalan gelgel gücü karşısında milyonlarca çalışanın merakla beklediği asgari ecir artışı hakkında da konuştu.

“DERDİMİZ ARALIK’TA ASGARİ ÜCRETİ SUNU AKILLICA RAKAMA ÇIKARMAK”

Fasıla ayına meni fail Cumhur Reisi Erdoğan, “Derdimiz şu an itibariyle inşallah aralık ayındaki yapılacak olan yeni değerlendirmelerle de asgari ücreti en akillica rakama görmek” ifadelerini kullandı.

“DERDİMİZ TABII GAZI SUNU UCUZ NASIL ULAŞTIRIRIZ?”

Doğalgaz ve Kömürle ilgilendiren çalışmaları yaparak kışa hazırız diyen Cumhur Reisi Erdoğan, “Şu anda Rusya- Ukrayna arasındaki savaşta uzlaştırıcı rolünü oynayan hangi devlet? Türkiye bütün bu hâller karşısında yıprandı mı? kül bilakis. Şu anda Avrupa’bile dizge tutuşmuş vaziyette, acep bu şita nasıl geçecek. Elhamdülillah biz bilcümle hazırlıklarımızı yaptık. Milletimize doğalgaz, kömür hazırlamış vaziyetteyiz. Derdimiz şu anda henüz uygun fiyatlarla biz vatandaşımıza doğalgazı zahir ulaştıracağız, bunun gayreti içindeyiz. DÜRÜST Tümen iktidarı zulme meram göstermez, kalpsizlik edilmesini katiyen istemez derdimiz” diyerek konuştu.

“BİZ KIRTASİYEDE KİTAP BULAMAZDIK”

Sözlerini sürdüren Erdoğan, “Şu zaman itibariyle inşallah antrakt ayındaki yapılacak olan eskimemiş değerlendirmelerle birlikte minimal ücreti yer uygun rakama görmek. Biz bunun üzere varız. Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allah’ın izniyle olmayacağı aynı Türkiye’yi biz yapacağız, bunu tığ yaparız. Şu an onun hazırlığı içindeyiz. Çoluk Çocuk okullar açılırken, sıraların üzerinde kitaplarınızı buldunuz mu? Apotr ibret kitaplarınızı buldunuz mu? Bu hareket elbette oldu, bundan ilk böyle tıpkı husus var mıydı? Bu sıralardan bizde geldik geçtik, tığ kırtasiyeden betik, defter bulamazdık. Amma tığ bu derdi çektik, ne dedik, bizim evlatlarımız çekmesin. Onların üzere yer mefkûre okulları yapalım, sıralarımızı buna bakarak hazırlayalım, yavrularımız okula gidip huzurlu bire bir şekilde okula gidip, eksiksiz sömestre şen benzeri şekilde geçirsin istedik” şeklinde konuştu.

“ALLAH’IN RAHMETİNDEN ÜMİDİNİZİ KESMEYİN”

Reisicumhur Erdoğan, aradıkları şeyin, yüzyıllık kayıpların peşi sıra herhangi bir alanda yeniden yükselişin ifadesi olan bilcümle birlikte verdikleri uğraş olduğunu dile getirdi. “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin” mealindeki ayeti anımsatan Erdoğan, “Bu söze uygun şekilde, saatlerce günlerce konuşsak bitiremeyeceğimiz asıl meramımı sizlere aktarabildiğime inanıyorum. Türkiye, bir asır evvel istiklali ve istikbali uğruna gençlerinin büyük bire bir kısmını cephelerde feda etmiştir. Cumhuriyet tarihi süresince de vesayetten darbelere, yokluklardan siyasal kavgalara büyüklüğünde birçok badireler nâkil ülkemizde bunların faturasını yeryüzü çokça ödeyen gençlerimiz olmuştur.” diye niteleyerek konuştu.

“NİCE CANLI HUZURSUZ GİBİ HARCANDI”

Erdoğan, senelerce birilerinin etki siyasetinde, bu ülkenin elan ömrünün baharındaki nice gencinin çevirici olarak kullanıldığına ve tıpkı ayrımsız berduş kabilinden harcandığına vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“siyasal parti tabelası arkasına pinhan, karışıklık yuvalarında kandırdıkları gençlerimizi yarıcı örgütün elebaşlarına, Kandil’deki terör baronlarının sinsi emellerine kurban ettiler. Bunun için tığ, kalın üstlendiğimiz seçkin yerde ve herhangi bir sıra attığımız adımları, gençlerinizle birlikte planladık ve hayata geçirdik. İşte bu toyluk burada. Ödünsüz tıpkı deneyimsizlik, bayağı bire bir cahillik değil, attığı adımı alim, istikametini bilici, ‘Yol O’nun, hayat O’nun, gerisi bütün yük/ Beniz üstü çokça süründün, ayağa kalk Sakarya’ diyen bir toyluk. İktidarlarımız boyunca, yaptığımız değme faaliyetin odağında gençlerimiz var. Hamdolsun zaman dahi gençlerimizle gelişigüzel sefer yürümeye devam ediyoruz. Gittiğimiz gelişigüzel ilde, Ankara ve İstanbul’daki programlarımızın değme safhasında gençlerimizle bir araya gelmeye önem veriyoruz.”

“ÇOLUK ÇOCUK, SİZE GÜVENİYORUM”

Erdoğan, gençlerin enerjisinin güçlerine kısık kattığına belen ederek, şunları kaydetti:

“Gençler, ben size inanıyorum. Size güveniyorum. Sizin ufkunuz ve hayalleriniz vizyonumuzu genişletiyor. Sizlerin sadakati ve samimiyeti saflarımızı sıklaştırıyor. İyi kim sizler kadar öğün arkadaşlarına sahibiz. İyi ki sizler gibi milletimizin entelektüel geleceğini temaşa fail fidanlara sahibiz. İyi ki sizler gibi ülkemizi huzuru kalple birey edeceğimiz kadrolara sahibiz. Sizleri görünce Üstat kabilinden diyoruz ki ‘Surda tıpkısı kesinti açtık. Kutsal mi kutsi ey kaypak rüzgar daha çok hangi yandan esersen es.’ Gençler şurası unutmayın, tığ varız, bire bir de karşımızda aşina düşmanlar var. Hangi diyor İslam? ‘Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın. Güneş geceye eksikli, bana de sen lazımsın.’ Bu tatlılıkla bu yolda yürüyoruz. Varsa eğer birileri oldukları kabil görecekleri da vardır.”

“MASKELERİ İNİNCE ALTINDAN BARBAR SURATLAR ÇIKTI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasal, konuşu askeri ve diplomatik yerine öz iradesini ortaya koyan, kendi hedeflerine akıllıca revan Türkiye fotoğrafı şekillendikçe kullanılmamış durumlarla karşılaştıklarını dile getirdi. Bu tarihi süreçte yaşanan rastgele hadisenin, karşıdakilerin nesep yüzlerini ortaya koymaya başladığının altını çizen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Demin gençler burayı gani dinleyin. Demokratlık diyenlerin maskeleri inince, altından ilkel suratları imdi. Özgürlük diyenlerin maskeleri inince, altından faşist suratları belirdi. Türe, ahbaplık diyenlerin maskeleri inince, altından cellat suratları fırladı. Hoşgörü, çoğulculuk, başka diyenlerin maskeleri inince altından hodbin suratları görüldü. Tığ, insanlığın tamlık birikimi kabilinden demokrasiye bile özgürlüklere bile türe ve hukuka birlikte hoşgörüye birlikte cemaat çıkmayı tabiatıyla sürdüreceğiz. Bunu tığ başarırız. Çünkü bu kavramlarla anlatım edilen değerler, tamlık insanlığa aittir. Onların bu kavramların ardına gizledikleri tuhaf suratları, bize dublör yapılanma edemez. Medeniyetimizin bize çizdiği sınırlar, onlar kabil olmamıza katiyen izin vermez. Bu toprakların, bu kültürün evlatlarıysak barbar olamayız. Faşist olamayız, acımasız olamayız. Egoist olamayız. Tığ, yaratılanı Yaradan’dan çevre dost benzeri medeniyetin mirasçıları kendisine öz milletimizi yükseltmek üzere çalışırken kalbini ve gözünü bize yöneltmiş tek insanı dışlayamayız. Biz, irfansız ilimden Allah’a sığınan bire bir kültürün mensupları adına özlük iştiyak coğrafyamızdaki tek şeye, hiçbir kimseye sırtımızı dönemeyiz.”

“TRUVA ATLARININ OYUNLARINA GELİNMEYECEK”

Reisicumhur Erdoğan, kurtuluşu Allah’ın ipine sarılmakta gören bire bir inancın müntesipleri namına asırlardır içe yerleştirilen Truva atlarının oyunlarına çıktı gelinemeyeceğini belirtti.

Ayrımsız yandan ülkenin ve milletin yükselişinin maddi temellerini düz yazı ederken onunla beraber yeni nesillerin kalplerini, gönüllerini, ruhlarını doyuracak, inan çatısının bile kurulması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Ecdadımız bu şekilde üç kıta, yedi iklimde barışın, adaletin, huzurun, refahın bayrağını dalgalandırmıştır. Gelin bu toprakları kendimize zahir vatan yaptığımızı şairin dilinden dinleyelim: Anlar Yurt-ı Rum’a tac-ü teberle geldiler. Bazen Yunus, bazı Tapduk, birtakım Hacı Bektaş-ı Ege. Gökte rahmet, yerde armağan, dört yana serpildiler. Anlar gelende benzeri avuç buğdaydılar. Oluklar yetmedi dolup taştı. Tıpkı ucun anda kaldı, ayrımsız ucun beller aştı. Çokluğun gökte yıldızlar ile tıpkısı saydılar. Bazısı germen oldu birtakımı burç. Bazısı oldu sahib-ül çıkış belgesi.” şeklinde konuştu.

Share: