Osmanlı arşivinden çıkan, 106 almanak duygulandıran vesika

ORMAN erdemli mühendisi Erhan Tığ’ın, faziletli lisans tezi hazırlarken Cumhurbaşkanlığı Çap Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi’nde bulduğu, Beşiktaş Barbaros Camekân Mektebi idarecilerinin 20 Mart 1916’bile kaleme aldığı ve öğrencilerin ayakkabıları olmadığı amacıyla dikme bayramına gidemeyecekleri belirtilen tarihi vesika, hem hüzünlendirdi hem üstelik mukaddema bile ağaçlandırma çalışmalarına önem verildiğini ortaya koydu. Tığ, “Belgeyi okuduğumda çok etkilenmiştim; zira 1916 yılında Birinci Dünya Savaşı akıntı ederken çoğu şehit çocuğu girmek amacıyla talebeler aynı bambaşka alanda vatana sahip gezinti adına direk dikmeye gitmişlerdi. Ancak ayrımsız kısmının ayağında sağlam pabuç olmadığı amacıyla bu etkinliğe katılamamıştı” dedi.

İstanbul Orman Havza Müdürlüğü’nde hikmet sistemleri bölüm müdürü olarak fariza özne orman faziletkâr mühendisi Erhan Kılıç, ‘Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne Ongun Bayramları’ mevzulu efdal lisans tezi çalışması kapsamında belgelik araştırması yaptı. Kılıç, Cumhurbaşkanlığı Celal Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi’nde 1’inci Dünya Savaşı’nın devam ettiği 20 Mart 1916’da Beşiktaş Barbaros Mostra Mektebi idarecilerinin, İstanbul Maarif Müdürlüğü’ne Osmanlıca yazdığı ahali yazısı resmi belgeye ulaştı. Kılıç’ın Türkçe’ye çevirdiği ve öğrencilerin ayakkabıları olmadığı amacıyla çağırma edildikleri dikme bayramına katılamayacakları ifadeleri saha düz belge hem hüzünlendirdi hem bile o savaş döneminde üstelik ağaçlandırma çalışmalarına sunulan önemi ortaya koydu.

Belgede şunlar kaydedildi:  “Ongun efendim hazretleri. Müdürlüğünüzden 18 Mart 1916 zaman ve 114 numaralı şerefle gelen yazınızla, dikme dikme bayramına katılmak üzere 24 Mart 1916 Cuma günü mektebin birlikte Kağıthane’ye gitmesi emri buyurulmakta ise dahi bitik belgenin içeriğinin altıncı maddesinde meni edildiği şekilde talebenin ayakkabıları türlü rütbe sağlam olması gerek ettiği halde maatteessüf yarısı martir çocuklarından oluşan geda talebemizin mektebe gelebilecek ayakkabıdan dahi yoksun oldukları göz önüne alınırsa katılımın tahammülsüz olacağının tecessüm edeceği kabilinden gerçekten sınıflar talebesi üstelik bu büyüklüğünde uzak mesafeyi akın etmek kabiliyetinden mahrum bulundukları amacıyla fakat yukarı sınıflardan birkaç öğrenci gidebileceklerdir ki bu sureti iştirake müsaade verildiği takdirde istenildiği şekilde akım edileceği tabiidir. Buyuru sizlerindir sayın efendim. 20 Mart 1916.”Erhan Kılıç, belgeye ‘Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne Dikme Bayramları’ adlı acele kitabında de düz verdi.İŞGAL ALTINDAKİ İSTANBUL’DE DIKME BAYRAMIKılıç, dikme bayramlarının tarihi serüvenini aramak için bilimsel araştırı yaptığını söyleyerek, “Alp askerlerimiz Çanakkale’yi geçilmez yaparken onların evlatları ongun bayramına gitmeye hazırlanıyordu. Ayrımsız zaman sonradan İngiliz işgali altındaki İstanbul’de 3 dönem sıkışık dikme bayramı dizgi ediliyordu. Daha ötesi zaman ağaçlandırma tarafından elde ettiğimiz orman alanlarının birçoğunun önceki fidanı ağaç bayramlarında dikilmiştir. Fakat asırlık mazisine rağmen dikme bayramlarının toplumda bilinirliğinin birkaç olduğunu de üzülerek terennüm etmek lazım. bu bakımdan arşiv belgeleri ışığında ongun bayramlarının tarihi serüvenini yoklamak ve elde edilen bilgilerle toplumda benzeri farkındalık monte etmek için bilimsel icraat yaptım” dedi.’SAĞLAM AYAKKABILARI OLMADIĞI İÇİN KATILAMADILAR’Bu düzentileme sırasında Beşiktaş Barbaros Mostra Mektebi idarecilerinin, 20 Mart 1916 tarihinde, İstanbul Maarif Müdürlüğü’ne yazdığı yazıyı bulduğunu ve çokça etkilendiğini anlatan Tığ, “Belgede yarısı martir çocuklarından oluşan geda talebenin mektebe gelebilecek ayakkabıdan dahi yoksun olmaları nedeniyle katılımın imkansız olduğu belirtiliyordu. Maarif Müdürlüğü cevaben katılımın mecburi olmadığını, şartları makul olanların katılabileceğini yazarak eşit verdi. Bu paçarız haberleşme aynı zamanda ülkenin ortamında bulunduğu sosyal ve konuşu şartları de ayn önüne sermesi açısından önemlidir. 1916 yılında Birinci Acun Savaşı cereyan ederken çoğu martir çocuğu görünmek üzere talebeler ayrımsız eksantrik alanda vatan cemaat çıkma yerine rekiz dikmeye gitmişlerdi. Ancak tıpkı kısmının ayağında kuvvetli pabuç olmadığı için bu etkinliğe katılamamıştı” diye konuştu.ATATÜRK’ÜN TEBRİK TELGRAFI BIRLIKTE ARŞİVDE

Milli mücadele döneminde Şarki Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Rabıtalı’nın aksatmadan Erzurum ve Kars’ta ongun bayramları tertip ettirdiğini kaydeden Kılıç, “Elan önemlisi İstanbul işgal altındayken 1923 yılında 3 günce ongun bayramı kutlanmıştır. Mustafa Eksiksizlik Ağırbaşlı bu etkinliklere çağırma edildi. Adana gezisi sebebiyle ağaç bayramına katılamayan Ciddi, tebrik kartı telgrafı göndermiştir. Mukavemetli şu şekildedir; ‘Dikme Bayramınızı tes’id (kutlama) ederim. Hayata ilişik seçkin adım vatanın halası (kurtuluşu) ve refahına müteveccih (yönelmiş) tıpkı adımdır. Müteşebbisleri ölçüm eylerim. 6 Mart 1923’. Bu dönemlerde yapılan dikme bayramları; toprağa topluluk çıkmak vatana sahip çıkmakla muadil görülmüş ve bu rüya ve duyguyla yapılmıştır” dedi.

Share: