Hakkari’deki Cilo buzullarında erime artarak bitmeme ediyor

Hakkari’da 4 bin 135 rakımlı Uludoruk’un bulunduğu Cilo Dağlarındaki buzullarda erime sonucu çatlakların derinleştiği, parçalanmaların fazlalaştığı bildirildi.

Küresel ısınmaya tutkun kalan sıcaklıklar zımnında serencam yıllarda süratle eriyen buzulların bulunduğu bölgedeki göletin genişlediği ve su hacminin arttığı, buzullarda tetkikat özne uzmanlarca tayin edildi.

Yerli ve ecnebi turistlerin bağlam gösterdiği bölgeye gelen benzeri kol doğasever birlikte buzullar ve göletin olduğu bölgeyi gezdi, fotoğraf çekti. Gruptaki bire bir dağcı dahi buzullarda tırmanış yaptı.

“2014’te böyle çatlaklar yoktu”

Hakkari Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Nuri Bacaksız, AA muhabirine, 2014’te bölgede incelemelerde bulunduğunu ve o dönemde buzullarda böyle çatlakların olmadığını söyledi.

Büyük değişimin yaşandığına dikkati calip Bodur, buzul alanlarının gerilediğini belirterek, şöyle konuştu:

“Sonuç 50 sene içre gerilemelerin neredeyse yüzdelik 50’ye doğru oranda arttığını ve buzullar beyninde kimi çatlakların, yarıkların derinleştiğini, ayrışmaların, parçalanmaların fazlalaştığını kısaltmak tür. Bu bile bize global abuhava değişikliğinin dünyamız üzerindeki etkilerini gösteriyor. Buzullardaki katmanların dönemsel yerine yağışları rapor ettiğini söyleyebiliriz. Katmanlarda renk farklarının olduğunu görüyoruz. O dönemdeki yağışlar esnasında atmosferdeki partiküllerin neler ve ne oranda olduğunu çözümleme yöntemleriyle sınırlamak gibi. Burada gördüğümüz erimeler, mikroklima etkisi altında kalarak oluşan tıpkısı erime süreci. Bunun de lüzum istemez kayran altı akarsu kaynaklarını, bölgenin iklim koşullarını, nebati antik yapısını, faal organizmaların hayat alanlarını ekolojik anlamda etkileyebilecek bir boyut olduğunu söyleyebiliriz.”

“Ihtimal 25 yahut 50 yıl sonraları bu buzul kez kalınlığını göremeyeceksiniz”

Van Yüzüncü Sene Üniversitesi Yer Bilimi Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Azad Akva Selçuk ise buzulların izotop jeolojisi, yaşları, katmanları, hangi antlaşma oluştukları ve erime durumlarına yönelik henüz ayrıntılı ve kapsamlı ayrımsız düzentileme yapılmadığını belirtti.

Bölgede buzulların erimesiyle oluşan göletlerin görülebildiğini rapor fail Selçuk, “Buzullardan yapılan muhtelif analizlerle bu bölgenin iklimsel döngüsünü çıkarabilirsiniz. Bu bölgeye baktığımız zaman buzul barındıran esmer buzulu dediğimiz buzullar ayrımsız biricik bu bölgede var. Bire Bir güruh cümudiye morfolojisi var amma 30 metreyi fazla cümudiye katmanlarının olduğu eksantrik bir mıntıka yok. Esirgeme altına alınması pir benzeri husus. Bilimsel icraat için kocaman noktalardan birisi. Buradaki buzullar belli Cilo’nun kötü eteklerine büyüklüğünde iniyordu. 2000’li yıllara büyüklüğünde bile ihtimal burası buzullarla kaplıydı ama şu anda baktığınız devir bu buzulları sadece 3 bin 400 ve 3 bin 600 kotlarında, yıldız eteklerinde kısmi adına 30 metre kalınlığında görebiliyorsunuz. Ihtimal 25 veya 50 sene sonraları bu cümudiye katman kalınlığını göremeyeceksiniz.” değerlendirmesinde bulundu.

Yurt dışından birçok insanın burayı görmeye geldiğini anlatan Selçuk, “Burada çabucak benzeri faaliyet yapılması geçişsiz. Muhtemelen bu yaz yapacağımız çalışmalarda karotiyerlerle ayrımlı yerlerden delerek örnekler alıp onlar üzerine mücahede yapacağız. Bu çalışmayla sunu azından iklimsel kısır döngü, izotop jeolojisi ve buna analog sonuçları ortaya kullanılmış olacak.” dedi.

“Sabık sene hava yaptığımız buzul mağarası şu anda yok”

Hakkari Üniversitesi Öğretim Görevlisi Misyon Adıyaman üstelik 2012’den bu yana mahsus zamanlarda bölgeye gelip buzul bölgesini fotoğrafladığını rapor ederek, “Ne efsus ki serencam yıllarda erimenin yavaş yavaş arttığını gözlemliyoruz. Bu sene yaptığımız gezide cümudiye tabakasında 2014 yılındaki görüntülerle kıyaslandığında aheste aynı erimenin olduğunu belirleme ettik. Önceki yıllarda buzulların üzerinde davranmak çok henüz kolaydı, deminden ise haddinden fazla henüz pres zira gâh yarıklar metrelerce derinlikte. Açılmalar fazlalaştı. Göletin buna merbut namına büyüdüğüne ve suyun arttığına tanık olduk.” diye niteleyerek konuştu.

Ekiplerin dağcı arkadaşlarının olduğunu tamlayan Adıyaman, “Arkadaşlarımız buz tırmanışı yapıyor. Bölgenin buzul tırmanışı amacıyla balaban tıpkı potansiyeli olduğunu görmüş olduk. Kesim milli park yeri zar edildikten sonradan demet görmeye başladı, birçok fotoğrafhane ve doğaseverin uğrak noktası oldu. Sabık yıl dağcı arkadaşlarla buzul mağarasında çekim yapmıştık. Şu anda o cümudiye mağarası bulunmayan. Bu birlikte buzulların çarçabuk eridiğinin göstergesi.” dedi.

Doğasever Sabahattin Ertuş, “Eskiden buzulların üzerinde erinçli yürüyebiliyorduk, deminden yürüyemiyoruz çünkü iri yarıklar var. Bozuk görüntüsünden haddinden fazla ırak. Bu bile bizi çok üzüyor. İnşallah gelecek nesillerin da buraları müşahede şansı peki.” ifadelerini kullandı.

Share: