Artvin’ndeki Yusufeli Barajı Nedeniyle Evsiz Artan Yurttaş: “Su Geldi, Kapımıza Kadar Dayandı”

AMAÇ İSTANBULLU

Artvin’in Yusufeli ilçesinde yapımına 2013 yılında başlanan ve planlanandan 4 yıl sonraları tamamlan barajın suları kaymakamlık merkezine büyüklüğünde ulaştı. Yusufeli’nin eskimemiş yerleşme yerinde gelişim yeri ve konut sahibi olamayan vatandaşlar ise ayrıksı seçenekleri olmadığı için eski iskân durumunda yaşamaya bitmeme ediyor. Bozuk yerleşim durumunda bakkal dükkanı işleten Fatma Gül, “Akarsu geldi, ağzımıza ve kapımıza kadar dayandı. Türap yaman içre kaldık, parke taşlarını kaldırıyorlar. Sular kesildi ve çöpleri aldırmıyorlar. Kıygın ve siftinlik durumdayız. Bize yukarda dükkan versinler, adalet tanısınlar kim buradan gidelim. Yoksa gitmeyeceğim, burada suyun içinde boğulacağım” dedi.

Yusufeli Barajı dolayısıyla yeni iskân adına taşınan ilçenin eski endüstri sitesine vasıl baraj suları yakın zamanda ilçeyi sular altına bırakacak olmasına rağmen hala çarkıt yerleşim durumunda hayat dolu vatandaşlar ZÜMRÜDÜANKA Veri Ajansı’na konuştu.

“ANKARA’DAKİLER İŞİTSİN, EVSİZ KALDIM”

Evsiz artan Elmas Demirtaş, şunları söyledi:

“Doğuş şirketine evimi sattım, geldim burada, Yusufeli’nde Çetince Genç’in evlerinden iki ofis aldım. Burada, Yusufeli’nde DSİ daireleri satın alınca ben birlikte onlara dairelerimi sattım. Sonrasında, noter huzurunda, ‘3’üncü katta Cevahir Demirtaş yerine lüp var’ dediler; ama 20 dönüş bilahare bozma ettiler. Ego dahi avukatıma verdim, şimdi da evsizim. Ağlamam geliyor, evsizim ve beyninde kaldım. Bu sokakta bin benzeri zümre insanlar vardı. Bakın, burada bakkallar vardı. Burasıda Yusufeli Kasabı’ydı. Demincek bu sokakta hemen ben varım. Bana diyorlar ki ‘Niye gitmiyorsun’. Çünkü benim evim namevcut, gidemiyorum. Yukarıda kiralar fiyatlı. Yukarı çıksam şüphesiz geçineceğim, yeniden burada aynı şekilde geçiniyordum. Buradan söylüyorum, Ankara’dan işitsinler. Süleyman Soylu’evet, İçişleri Bakanı’ma söylüyorum; benim elimden evimi aldılar. 3’üncü ikmal, 7 numaralı daireyi vermişlerdi, fek ettiler. Mahkemeye verdim, fek oldu. Şimdi ise arka mahkemeye vereceğim. Yetkililer duysun sesimizi.

“AKARSU GELDİ, KAPIMIZA AĞZIMIZA BÜYÜKLÜĞÜNDE DAYANDI”

Bakkal Fatma Gül ise “Akarsu geldi, ağzımıza ve kapımıza büyüklüğünde dayandı. Türap tütün içre kaldık, parke taşlarını kaldırıyorlar. Sular kesildi ve çöpleri aldırmıyorlar. Mağdur ve kenef durumdayız, tamam mı? Bize yukarda dükkan versinler, hak tanısınlar ki buradan gidelim. Yoksa gitmeyeceğim, burada suyun içre boğulacağım” dedi.

“YENİ YERLEŞİM YERİNDE AHIRIM OLMADIĞI İÇİN HAYVANLARIMA BULUNAN EVİMİN ALTINDA BAKIYORUM”

Besicilik özne Yener Özer üstelik şöyle konuştu:

“Şu an burada yaşıyoruz. Sebep? Bire Bir biricik annem ve babama huruç eş. Biz üç haneyiz ve kardeşim evli olmasına rağmen yukarıda ocak vermediler. Yukarıda birlikte bire bir evde üç evre gönül şansı bulunmayan. Demin kardeşimin çocukları var. Saf olarak köyde okul yok ve köyde okutma şansımız namevcut. Antrparantez kışın köye ayazlık şansımız namevcut, zira yollar kapanıyor. Hayvancılığı dahi dile tefhim etmek istiyorum. Şöyle ki köyde efsanevi saklama şansımda zor. Tıpkı veteriner, köye geçmek amacıyla bizden 2 bin lira servet istiyor. Benim, hayvanım hastalanınca buraya indirme şansım yok. Orada evet dereye atacağım evet de bütünü telef olup gidecek. Bizim burada, yakınlarda hayvancılık yapmamızın sebebi bundan. Çünkü burası rustik itilaf, tıkız nahiye; kışın heyelan oluyor, kar yağıyor, köye ayazlık şansımız olmuyor. Bu yüzdende kışın burada saklıyoruz. Yazın filhakika meramıza ve yaylamıza çıkıyoruz. Kullanılmamış iskân durumunda ahırımız olmadığı amacıyla mevcut olan evimizin altında hayvanlarımızı saklıyoruz.”

“BARAJ ÇALIŞMASI NEDENİYLE EVİMDEKİ HASARA BİÇİLEN 7 BİN 688 TL MAL YERİNE BANA BİN 800 LİRA ÖDEDİLER”

Bilgehan Demirkıran bile yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Yusufeli Bir Tane Kermen köyünde aktif bir vatandaşım. Benzeri baraj süreci yaşadık. Bu proses, 44 pare, kamulaştırma maddelerinin bilgilendirmesi ile başladı. Tığ, bu 44 maddenin mağduriyetini yaşadık. Elbette yaşadık? Süreçte şirketlerin yapmış olduğu faaliyetlerden kıygınlık yaşadık. Söz Gelişi benim, Türkiye’nin en balaban ikinci viyadüğü dedikleri yerde, viyadüğün hızlı hızlı altında evim vardı. Şirket geldi, orada canlılık sürdürürken arazime ve evime uymazlık verdi. Tarım ilçeye şikayette bulundum ve Ekincilik İlçe Müdürlüğü, 7 bin 688 TL engel verdiğine dair mazbata tuttu. Ego bu raporu kaymakamlıkta dip yazıyla dosya haline getirip şirketten kâm ettim bu parayı. Ortaklık, bu parayı ödememek amacıyla aynı yıl dolandırdı beni parayı yemek üzere, ‘yarın gel’ hikayesiyle. Benzeri yıl sonra Ekincilik’la ortaklık ortada hangi olduysa rapordaki parayı bin 800 liraya düşürdü. Bu bin 800 TL parayı bana öderken de mahkemeye verilmemesi amacıyla ‘belge imza’ dendi ve ödendi bu mülk bana. 6 bin TL dünyalık, 2021 yılında köprü yol için ödenen bu servet elimden alınmış oldu.”

Bilgehan Demirkıran, henüz sonradan, Yusufeli Barajı zımnında yaşadıkları mağduriyeti anlattığı aldığı şiirini okudu.

Share: