“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerde evleri yıkılan ya üstelik çetin hasar gören afetzedeler amacıyla Deneyimsizlik ve Spor Bakanlığına sınırlı Emniyet Yurtlar Kurumunun yurtları ısıdam yuva haline geldi.
Zelzele dolayısıyla bazı hatıralarını, birtakım ise yakınlarını sürümü olmak zorunda mütezayit afetzedeler, baştan bir hayat kurabilme umuduyla yabancısı olduğu şehirlere kafile ediyor.
Depremden etkilenen 11 ilden Kırklareli’ne gelen bazı afetzedeler, kentte kendileri için tahsis edilen Cahillik ve Spor Bakanlığına sınırlı Şemsettin Sami Koca Mektepli Yurdu’na yerleşiyor.
Doğup büyüdüğü memleketi Malatya’dan kilometrelerce uzağa göçerek bakir benzeri yolculuğa başlayan afetzede temel Öznur (37) ile Elfin Efra (10) ve Ecrin Efsa Taşbaşı de (13) yurda yerleşen ailelerden biri…
Taşbaşı ailesi depremden kurtulduklarına şükrederek devletin kendilerine sağladığı imkanlara da şükran duyuyor.
“Etrafta binalar yıkılmaya başladı, insanlar altında kaldı”
Öznur Taşbaşı, AA muhabirine, depremler dolayısıyla haddinden fazla balaban benzeri od yaşadıklarını söyledi.
Her iki depreme bile evlerindeyken yakalandıklarını rapor eden Taşbaşı, önceki depremin kilolu başlayıp hızlanmasıyla iki kızını de alarak sokağa çıktığını belirtti.
O sırada insanların etrafa ürkü halinde koşuşturduğunu anlatan Taşbaşı, kiminin yalınayak, kiminin ise paltosuz ürkmek ortamında beklediğini kaydetti.
Sabaha karşı kar yağışının başlamasıyla depremin de geçtiği düşüncesiyle gene kızlarıyla eve girdiğini anlatan Taşbaşı, “İkinci depreme bile evde yakalandık. Binadan kendimizi hariç attık. Etrafta binalar yıkılmaya başladı, insanlar altında kaldı. Bulunduğumuz mahallede binalar çokça yakındı, yersiz düz bulmaya çalıştık. Tıpkısı süre bir parkta bekledik. İnsanların ayaklarında ayakkabılar yok, kar yağıyor tıpkısı taraftan, hepimiz korkuyla titriyoruz.” diye niteleyerek konuştu.
İkinci depremin peşi sıra evlerinde aheste hasar oluştuğunu dile getiren Taşbaşı, önceki iki dönme evlerinin uğrunda kaldıklarını, bilahare AFAD çadırında konakladıklarını belirtti.
Malatya’dan İstanbul’a ardından dahi Kırklareli’ne gelerek öğrenci yurduna yerleştiklerini anlatan Taşbaşı, şöyle devam etti:
“Kayıtlarımızı yaptırdıktan sonradan yurda yerleştik, şu anda huzurumuz durumunda. ‘Ne yapacağız belirsizliği’ ortadan kayboldu. Burası karı kabil, akak odası var, tuvaleti banyosu her şeyi nazar içerisinde. Sabah, gün ortası, akşam ezanı hamam aşındırmak veriliyor. Kıyafetlerimizi birlikte aldık, çocuklarım okullarına üstelik başlayacak.
Burası çok iyicene hoşur aynı kent. İnsanları çok cana yakın. Benim şahsi düşüncem deprem bölgesinden şehirlere dağıldık, mukannen ayrımsız akort kurulacak tabiatıyla amma herkes kendi şehirlerinde evleri kurulduğu zaman, düzenleri kurulduğu ant bu biraz proses alsa dahi tümce kişi şehirlerine dönmeli. Oraları tekrardan canlandırmak lüzumlu diye düşünüyorum.”
