Artvin Yusufeli’nde Baraj Suları Şehre Yaklaşırken, Eskimemiş Iskân Yerlerinde Hak Sahiplikleri İptal Edilen Vatandaşların Bekleyişi Sürüyor

TASAVVUR İSTANBULLU

Artvin’in Yusufeli ilçesinde 2013 yılında yapımına başlanan ve planlanandan 4 yıl bilahare Teşrinisani 2022’birlikte tamamlan barajda, sular kaymakamlık merkezinin 500 metre büyüklüğünde yakınına geldi. Yusufeli eskimemiş yerleşme yerinde hareket yeri ve basamak sahibi olamayan vatandaşlar ise seçenekleri olmadığı üzere halen bozuk iskân durumunda yaşamaya ve işlerini sürdürmeye devam ediyorlar.

Baraj nedeniyle Artvin’in Yusufeli ilçesinin yeni iskân namına taşınmaya eyyam kaldığında, İmar İskan Kanunu’na göre 2011-2013 yılları arasında akıcı tevakkuf sürecine dahil sıfır amma Yusufeli’nde dinamik 80 aile tepki gösterince yetkililer vasıtasıyla TOKİ’nin kura çekimine dahil edilmiş ve sonrasında eneze sâdır daireler gezdirilmiş olmasına rağmen 2022 Ağustos ayında ise hak sahibi olmadıkları gerekçesiyle evleri halel edilmişti. Bu ailelerin 18’i dünya değişik aileler baştan türe sahibi yapılırken 18 ailenin ise mağduriyetleri bitmeme ediyor.

“YANLIŞLIK OLDU DENEREK EVİMİZİ ELİMİZDEN ALDILAR”

Kıygın Emin Yılmayan şunları söyledi:

“Yusufeli’nde ikamet etmekteyiz 2000 yılından beri annem babam ve dört kardeşimiz kalkışmak amacıyla burada yaşıyoruz. Köyümüzde hisse senedi imkanları olmadığı amacıyla Yusufeli merkezine taşınmıştık ayrımsız zamanda eğitim imkanı birlikte köyde yok. Maatteessüf eskimemiş yerleşme yerinde adalet sahibi olamadık. Bizim verilen tarihlerde ikametgah açığımızdan etraf bizim elimizden evimizi aldılar. Sunulan tarihlerde muhtarlık ve yeniden hususi durumlardan ufuk ikametimizi köyümüze aldırmışsak da Yusufeli merkezinde oturuyorduk. Yani şöyle kim annemiz buradayken babamız köye kaydırmışız evet bile tersi olmuş. Dört ahi olarak buradan ayrılanlarımız oldu evlenip gidenler oldu. Babam esnaf namına kaza merkezinde 1995’ten beri faaliyetlerini sürdürmektedir ve esnaflığımıza seçkin zarar getirecek faaliyetimiz olmadı. Yusufelili olmanın hakkını veren tıpkısı aileyiz. Amma kadın görün ilçede bir baraj nedeniyle devasa aynı yatırım yapıldı ve asrın yatırımları buraya yapıldı amma eş görün ki yatırımların buraya yapılmasından ziyade asrın yanlışları dahi maatteessüf buraya yapıldı. Biz burada olmamıza karşın, bizi adalet sahibi yapmadılar. Sizi bu üç sene burada olmadığınız üzere bizi hak sahibi yapmıyoruz dediler. Israrlarımız sonrası bizim finansal kayıtlarımız ödemiş olduğumuz hareketlilik faturalarımızı gösterip bu ısrarlarımız sonrasında tükenik, size vereceğiz dediler. Bizim kabilinden 80 kişiye kuraya hak ettiniz denildi ve tığ da ad çekme çekimine katıldık. 80 milyonun nezdinde bize arık evlerimiz daha çok ve bizlere sâdır evleri gezdik antrparantez birçok posta gezdik. Metreyle gidip fırıldak ölçülerini de aldık üste yatak odasını nereye koyacağız diyerek düşünmüştük. Sonrasında gel ant git zaman 8. ayda ise bize şu dendi ‘siz buraya ilişkin değilsiniz ve aynı kavisli oldu’ denerek bize sunulan evler halel oldu. Encümen kararıyla evlerimiz elimizden alındı biz de hangi yapalım ululuk dedik tıpkısı husus yapamadık. Hukuki yerine savunalım dedik bu yolun dahi ilişkin olduğu söylendi ve bize söylenen ikametgah açığınız vardı biz size bu evleri angaryadan vermiştik cemi ısrarlarımız ambiyans kaldı ki zaten bizi dinleyen kimse birlikte yok. Sonuçta bu 80 kişiden bizim 18 kişinin evi fesih edilirken küsurat özge 62 kişinin evleri anlayışsız verildi sanırım curcunalı faziletkâr çıkınca.

“YUKARI GİDİP KİRACI KALKIŞMAK İSTEMİYORUZ”

Tığ 18 emanet yerine burada sakat iskân yerindeyiz üst çıkıp kiracı tevessül etmek istemiyoruz amma inanın verilen o tarihlerde ilçemize dışarıdan gelmiş burada muallimlik yapmış, ormancılık yapmış, polislik yapmış, şantiyede çalışmış ve o adamlarla bizi aynı kefeye koyarak onlar familya sahibi olurken tığ ise karı sahibi olamıyoruz. Insan İstanbul’üstelik oturuyor bense burada oturmama karşın o adama kiracı mı olacağım bu nitelik bizim zorumuza gidiyor. Benim üzere tıpkısı çokça eş var etrafımıza dönsem mesele Güvenli abimiz var Emniyetli Özer köyden inik 3 çocuğu var burada hayatını sürdürmeye çalışıyor kamyonu var ot işiyle uğraşıyor. Çocuklarının okulu yüzünden yukarıya geçmek zorunda kaldı ve yukarda ecnebi birisine kiracılık yapıyor. Yukarda evlerin kaloriferli olması nedeniyle kömüre ve kapıcısına büyüklüğünde ayrımsız güruh kalemde ifa yapmak zorunda kalıyor. Ağrına gitse birlikte etrafındaki koşular taşınınca kendisi üstelik üst görmek zorunda kalmıştı.”

“BURADAN GİDİNCE VERİLEN SÖZLER UNUTULDU”

Mağdur Mustafa Yiğitlik şunları söyledi:

“22 senedir burada oturuyoruz bize eş çıkınca buna tabi ki yarkurul karar verdi 80 kişiye sonrasında 17 kişinin evi nakız edildi. Şunu hikâyelemek istiyorum bu 68 kişiye sunulan evler bildiğim kadarıyla kanuna muhalif ee onlara verilmişse dahi bize neden verilmedi ve onlara ne kanunla verildi ve biz hastalık mağdur ediliyoruz burada. Binali Sebep mir buraya geldi ve on paralık kimesne mağdur mümteni herkes hakkını takanak ve herkese karı verilecek demişti hangi yazık kim Yusufeli’nden gittikten sonradan değme öz bitti ve sunulan sözler unutuldu. Şu anda oturduğum sülale kaloriferliydi ve bu mahalle 300 haneliydi. Sistem gitti bu yüzdende kaloriferler sökülünce 3 aylık torunum var ve biz üstelik evimize üşümeyelim diyerek eve soba kurduk. Çocuklarımız köye taşındı. Eğer bize aile vermez iseler ben buradan taşınmayacağım. Bitirmiş gönderiyorlar evden taşınmamız üzere evde uyandırma ediyorum imza atmayın diye. Aile verirseler taşınırım yoksa taşınmayacağım elektriğimi kestirmedim suyumuz elhak yok onu dahi taşıyarak getiriyoruz. Bekliyoruz ama hangi antlaşma kadar bekleyeceğiz onu birlikte bilmiyorum. Bize gelen yetkililerden sorumlu davranan kimse yok, Kaymakam gidiyoruz komisyona havale ediyor komisyona gidiyoruz onlarda kaymakama havale ediyor aha ne yapacağız bilmiyorum.”

“EVET DEPREMDE ÖLMÜŞÜZ YA BILE BURADA CANLI CANLI SUYUN ALTINA KALMIŞIZ”

Dursun Mehabetli Börekçi şunları söyledi:

“Baraj nedeniyle şu anda bulunduğum yer babam ilgili ve arkadaki dairede benim şahsıma ilişik 35 yıldır burada Belediyeye akarsu, TEDAŞ’a hareketlilik parası ödüyorum. Serbest ikinci adresim buradan 9 kilometre yukarıda bulunan çıralar köyünde eğleşme ediyorum ama burada emlak mal varlığım var ve yukarıda türe sahibi kalkışmak üzere elimizden mevrut seçkin soy savaş vermeye çalıştık amma senin ikamet adresin köy diyerek burada bize seçkin şey vermiyorlar. Babamın vefatından ufuk köydeki evlerde kardeşlerime bundan sonra natürel namına köyde üstelik bana ilgilendiren karı namevcut. Ben da burada kalıyorum iki kızım var onların de duygusal güvenliği olmadığı için komşularıma bıraktım ego dahi burada kalıyorum. Gidecek ayrımsız yerim yok sizler birlikte görüyorsunuz. Oran hurdacıyı getirdi burayı böylecene yıktırdı ben dahi evime riziko getirir diye niteleyerek yıktırmadım böylelikle bıraktırdım içerde korkarak yatıyorum üzerime yıkılır diye niteleyerek yıkılınca beni altına alır. Alelhusus ve özellikle sayın İçişleri Bakanımız buraya geldi ve tığ onu seviyoruz ve burada ‘bu vatandaşlarımıza 40 gün içerisinde evlerini vereceksiniz’ dedi bunları göreceğim ve tespit edeceğim dedi. Sayın bakanımız buradan gitti tabii, ülkemizde bire bir sarsıntı oldu ve buraya gelemedi. Bizim bakanımızdan ricamız gelsin burayı görsün başkaca görsünler tığ burada aktif enerjik suyun altında kalmışız evet üstelik hareket ergin altında kalmışız değişen bire bir şey namevcut. Yani bizim ricamız gelsin sayın bakanımız gelsin görsün âdeta kıygın muyuz diye şayet mağdur değilsek hakkımız yoksa devletimizden hiçbir özdek istememiştik bugüne büyüklüğünde bugünden sonra birlikte istemeyiz.”

BURADA ÇALIŞANLAR ADALET SAHİBİ OLMUŞKEN BİZLER MAĞDUR OLDUK”

Mağdur Recep Çelik şunları söyledi:

“Yabancılar sunulan o tarihlerde şantiyelerde çalışmışlar amir, memur işçi kadar etraftan bile gördüğünüz kabilinden etrafımız yapı yeri komple. Doğal kendisine barajlarda çalışan işçiler sunulan tarihler öncesinde burada oturdukları üzere yazılmışlar ve karı sahibi olmuşlar. Ben dahi o ant zelzele bölgesi olan 10 vilayetimizden birisine gidip uygun olan tıpkı sülale sahibi olayım. Elbette ki dışardan gelip etkin insanlar 200 milyara bu şartlarda familya sahibi oluyorsa kul Maraş’a gidip aile başvurusunda bulunayım TOKİ’ye, verirler mi bana yarayışlı vermezler. Burada dallı güllü insanlarla aynı tutulmamalı bir TOKİ’deki şartlara bakarak verilsin zira burada kıygın olan tıpkı derinti adam var. Ben daire sahibi olamazken elin yabancısı Yusufeli’nde daire sahibi olmuş”.

Mağdur Halit Nuri Katarakt, “Bakın buraya bana daire artık amma barhana sürecine gelince encümen haksızlık yapılmış dedi ve evimiz iptal edildi. Bakın ödemiş olduğumuz cümbüş faturası ve diğer faturaları beyan ettim adalet sahibi olmuştum deminden ise adalet sahibi olamadım. Yusufeli merkezinde oturmaktayım yukarıda kiralık ocak bulamıyoruz. Sular geldi kapıya dayandı mağdurum aile kiraları haddinden fazla efdal” dedi.

“ÜNSIYET DEVLETİNE YAKIŞMAYAN BİR ÖRNEĞİ BIRLIKTE YUSUFELİ’NDE YAŞIYORUZ”

İYİ Parti Yusufeli İlçe Başkanı Recep Akyürek ise şunları söyledi:

“İlçemizde türe sahibi adına 2 bin 700 can belirlenmişti, bunlardan 80 birey kaymakamlığın başkanlığınca oluşan komisyonca yeniden incelemeye makbuz ve bunlardan 18 kişinin hakları ağız ağıza halel edildi. Diğerlerinin inceleme sonrasında hakları ferasetsiz veridi ancak bu 18 hayat hak sahibi oldu kuraya girdi evleri belirlendi. Gittiler evlerini gezdiler çocuğuyla annesiyle ve sevindiler bağımlı kim. Bu beklenti ve bu sevincin böylece aynı kaymakam ve aynı yarkurul marifetiyle bu hakları elinden alındı psikolojik bakımdan hem ilçeyi kaybetmeleri beraberinde bire bir dahi kendilerine verilip yeniden hoşgörüsüz alınması bedeniyle bu insanlar isyandalar. Psikolojik batma yaşıyorlar ayrımsız hukuk devleti insanlara bunları yapmamalı 18 sevimli farz edelim ikametgah koşulundan ya birlikte bambaşka benzeri koşulda boşaltma edildiler kim bunlar bizim hepimizin tanıdığı Yusufeli’nin yerleşik insanları ve hakkı olmayan tek şeye tenezzül etmeyen insanlar. Bu insanların ağlatılmasıyla bu insanların morallerinin bozulması tek makul benzeri şey değil ve hususiyet devletine yaraşıksız tıpkısı örneği üstelik burada Yusufeli’nde gördük.”

Share: