Adıyaman’da Harmanlı Köyü, Bundan Sonra “Bikes Köy”: “Tek Lime; Devletten, Siyasi Partiden Bir Tanesi Gelip Yardım Etmedi Buraya. Kimsesiziz Biz….

Vukuf: TAMER ARDA ERŞİN – Azrail: FURKAN YIĞITLIK

Adıyaman Harmanlı köyü, Kahramanmaraşlı depremlerde şişman kötülük gördü. Depremzede Cuma Oğuz, “Yollar berbattı. Gelenler 2 ahit sonra geldi. Tığ burada cenazeleri kendi imkanlarımız ile çıkardık. Tek şerha devletten, siyasal partiden tıpkısı tanesi gelip yardım etmedi buraya. İnternete atmışlar, bikes karye diyerek. Aynı dahi internete atmışlar. Kimsesiziz. Kimimiz var” dedi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıkıma öğün açtığı Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesine ilişkin Harmanlı köyü, “kimsesiz karye” haline geldi. Köydeki evlerin çoğu evet yıkılmış evet birlikte oturulamayacak halde. Harmanlı köyünde zinde ve depremde ağabeyini kaybettiğini belirten Bedel Diri, şunları söyledi:

“İlk depremde yıkıldı. Evimizdeydik. Yiyecek ekmeğimiz varmış, Allah bizi korudu. Karı sağlam. Karye kalmadı. Kendi çabamızla, 4-5 kişiydik burada. Kış ayları olduğu üzere, köyde mütezayit… Üçte ikizi dışarılarda. Ellerimizle, kazma falanca bulunmayan. O çevrim kar, sıkıntı… Sabah olmadı. Sebep olmadı? İnsanların temas biri ayrımsız yerden bağırıyor; ‘beni kurtarın.’ Sabah olmadı. O an anlatamam, o an fakat yaşanır. Yaşayacaksın kim bileceksin. Ulaşabildiğimize ulaştık, çıkarabildiğimizi çıkardık. Kurtaramadığımız oldu… Aynı arkadaşımın anlattığına bakarak, vardığında hanımı ölmüştü. Âdem kendisi söylemiş, eşi. Beni kurtarın demiş. Bağırarak gitti, öldü.”

Kontrol-istirdat ekibinin önceki aktarılma gelmediğini tamlayan Tüvana, “İlk dönem görmedik. Yollar kalık metre zir inmiş. Kayalar düşük. Değme kayran ilişkin. Azamet buna hangi yapsın. 11 lime memleket var. Buraya kânunuevvel gelene kadar, akşam tamam. Zat yapabildiğimiz kadarını yaptık” dedi.

Harmanlı köylüsü depremin ardından yaraları dahi hem zat imkanları hem üstelik apayrı şehirde kıvrak köylülerinin yardımları ile sarıyor. Çadırın henüz 4 ahit evvel geldiğini söyleyen köylülerin bildirme büyük sorunu itici, barınacak kayran, abdesthane ve banyo… Harmanlı köylüsü Cuma Oğuz, öz imkanları ile yaptıkları çadırı göstererek, “Bu sobayı yakmadığımız devir titriyoruz. Parasız olacağız. Depremin ikinci, üçüncü haset burada 13 emanet kaldık. Yine 8-10 kişi kalıyoruz. Tün baş başa oturuyoruz, uykusu mevrut vakit ile yatıyor. Biri sobayı yakıyor. Odun getiriyor, sağdan soldan. Onun uykusu geldiği ahit o yatıyor” dedi.

Enkazdan öz imkanları ile çıktıklarını nâkil Oğuz, “Parçalanmamış tığ çıktık, biz çıktıktan sonradan çöktü. Şükür yakınımız yoktu. Yıkılan evlerden 41 cenaze çıkardık. 300 gömlek olan saha, yerle tıpkısı oldu. Edebiyat olsaydı, 200’ü geçerdi cenaze” dedi.

“KİMSESİZİZ”

Oğuz, arama- kurtarma ekipleri ile ilgilendiren “Yollar berbattı. Gelenler 2 bölüm sonraları geldi. Tığ burada cenazeleri kişi imkanlarımız ile çıkardık. Tek kesim; devletten, politik partiden bir tanesi gelip arkalama etmedi buraya. İnternete atmışlar, ‘bikes karye’ diye niteleyerek. Aynı üstelik internete atmışlar. Kimsesiziz, kimimiz var bizim; kimimiz var bizim” diye konuştu.

Mustafa Eksiksizlik Anne ise cağ ve tuvaletlerinin olmadığını ve yıkılan enkaza tuvaletlerini düzenlemek zorunda kaldıklarını dile getirerek, depremden bu yana banyo yapmadıklarını söyledi. Tuvalet yerlerini üstelik gösteren depremzede, “Altımızdan yağmur yağsa akarsu çıkar. Yaşadığımız yeri görüyorsun. Eskiden burası besi yeriydi. Iri baş efsanevi” dedi.

Oğuz, ensesi kalın köylüleri olmasa kendilerinin artık kıygın durumda kalacaklarını aktararak, “Kurum duyuyoruz, bizleri bekâr bırakmadılar. Hepsi üzere çok teşekkürname ediyoruz. Buraya gelen yardımın 10’üstelik 8’ini Harmanlı vatandaşı gönderdi. Mersin, İstanbul, Ankara’dan arkadaşlarımız bize elini uzattı” diye yardımları anlattı.

Semiha Oğuz ise sobanın üzerinde aşındırmak yaptığını ve bu yemekten 10’un üstünde kişinin yediğini dile getirerek, “Hem ısınıyorlar burada hem da konusunda yemeğimizi koyuyoruz, pişiyor. Suyumuz eli nimetli, hazır getirmişler. Onlardan kullanıyoruz… Talebimiz evimizin tıpkı an geçmiş yapılması. Evsizlik haddinden fazla tahakküm. Düşünün halimizi. Ayrımsız an önce evlerimizin yapılması, tıpkı dakika ilk evlerimize girmemiz” dedi.

Share: