Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Bitkisel, Ekonomist ve Tevessül Up dergileri aracılığıyla Sakarya’nın Sapanca ilçesinde planlı Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne katılarak gündemi değerlendirdi.
“2020’DE YÜZDELIK 1,9 BÜYÜMEYİ BAŞARDIK”
Hazne ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, hem vatandaşın yanında olduklarını hem birlikte yatırımlara cevvaliyet kesmeden bitmeme ettiklerini belirterek, “2020 yılında acun ekonomisi daralırken, bizler yüzdelik 1,9 büyümeyi başardık. 2021 yılındaysa ekonomimiz yüzde 11,4 ile hem 12 yıllık kıvrak büyüme sürecini devam ettirdi hem dahi son 50 yılın yer faziletkâr büyüme rakamına ulaştı. Sonunda, ülkemiz bir nice faziletli gelirli ülkenin büyüme oranlarını birlikte ikiye katladı.” dedi.
Bakan Nebati, ülkenin önünü açan, düşün ve deneyim paylaşımına imkan sunan tıpkısı platformların ilerleyen dönemde artmasını murat etti.“21. YÜZYIL KRİZLER ÇAĞI”
Nebati, 2008 küresel finansal krizi, ardından Kovid-19 salgını ve son kendisine dahi Rusya- Ukrayna savaşıyla başlayan erke krizi zımnında 21. yüzyılın tarihe ihtimal dahi “krizler çağı” namına geçeceğine belen ederek Nebati, müstevli kabilinden tezce yayılıp kül insanlığı etkisi altına kayran türden krizlerin birlikte mütenevvi strüktürel dönüşümlere neden olduğunu söyledi.
Böylesine kriz ve dönüşümlerin yaşandığı çağda sorunları aşabilmek için her zamankinden ayrımlı yöntem ve yöntemler geliştirilmesinin iri ehemmiyet kazandığını vurgulayan Bitkisel, bu tatlılıkla sabık hafta İstanbul’üstelik Iktisadi Transformasyon Zirvesi’nde dünyanın dört bir yanından etkili akademisyenlerle benzeri araya geldiklerini hatırlattı.
SALGIN SONRASI TÜRKİYE ÖNEMLİ FIRSATLAR SUNDU
Nebati, akademisyenlerle gerçekleştirdikleri istişarelerde, uygun kaldıkları konulardan birinin birlikte salgın sonrası dünyanın Türkiye’ye cesim fırsatlar sunduğu yönünde olduğunu aktararak, “Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde, sonuç 20 yılda gerçekleştirdiğimiz mega altyapı yatırımlarının birlikte sağladığı nazik avantajla ülkemizin bakir dönemde lehçe hazırlık merkezi namına öne gezinti potansiyelinin çok faziletli olduğunu değerlendirdik. Oluşan bu tarihi fırsat karşısında ülkemizde uyguladığımız ekonomi politikalarının, gelişmekte olan ayrıksı ülkeler için üstelik analog teşkil edebileceğini haddinden fazla sayıda şahika katılımcısı ayrı ayrı vurguladı. Esasta bu levha; bizim yatırım, istihdam, istihsal ve dış satım odaklı nema stratejimizin, yani Türkiye Tutum Modeli’mizin bile ne kadar makul zamanda atılan hayati etap olduğunu benzeri el elan ortaya koydu.” diye konuştu. Kimi çevrelerin, bu inkılap sürecinde muteber politikaları neredeyse ideolojik fikrisabit düzeyinde eleştirdiğini dile getiren Nebati, ancak tüm dünya küçülmeye giderken efdal oranlarda büyüyen Türkiye ekonomisinin, rekor seviyelerde artım gösteren istihdam ve ihracat rakamlarının, dünya ekonomilerinden fazlalık yönde inhilal sağlayarak öngörülerini selim çıkardığını vurguladı.
“ÜRETİMİMİZİ VE İHRACATIMIZI ARTIRMAYA BITMEME EDİYORUZ”
Nebati, toplumların topluluk olduğu zihayat yapının antlaşma içre sürekli değiştiğini, ihtiyaçlar, öncelikler, hedefler ve bunlara ilişkin adına muteber iktisat politikalarının üstelik farklılaştığına dikkati çekerek, sair bazı ülkelerin, anadan görme politikaları, akseptans görmüş asıl akıntı ekonomi politikalarını sorgulamaya ve kendilerine saf koşullara göre değişik yöntem setlerini devreye almaya başladıklarının altını çizdi.
Bakan Bitkisel, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, global konjonktürü da gözeterek yarının elan dinç Türkiye’sini inşa ika yolunda, rotamızı insanımızın işinden ve aşından, ülkemizin büyümesinden ve güçlenmesinden yöne çizdik.” dedi. Geçmişe dönüp bakıldığında 18. yüzyılda ortaya sâdır endüstri devriminin bilcümle dünyada transformatör kritik eşik olduğunu, bu dönüşüme kadem uyduranların bugünün kaslı ülkeleri konumuna geldiğini anlatan Bitkisel, “Zaman da tıpkı şekilde kritik tıpkı eşiğin önündeyiz. Endüstriyel ekonomilerin her an bilgi ekonomisine dönüştüğü, firmaların arsıulusal pazarlarda rekabetçi olabilmek amacıyla herhangi bir alanda inovasyon yapmaları ve teknolojiden faydalanmalarının elzem ağıl geldiği ayrımsız süreçten geçiyoruz. Siyasa ve uygulamalarımıza yön atama ederken umum bu dönüşümleri da bağımsız milletvekili surette ayn önünde bulundurarak adımlarımızı atıyoruz.” şeklinde konuştu.
“İHRACATIMIZ CUMHURİYET TARİHİMİZİN REKORUNU KIRDI”
Bitkisel, mevcut küresel kriz ortamının menfi etkilerini genişlik aza indirecek politikaları anında hayata geçirmenin yekpare ülkeler üzere önem kazandığını vurgulayarak, şöyle bitmeme etti: “Hakikat müstevli döneminde, mali kısıtlar nedeniyle birçok devlet vatandaşlarını doldurmak evet da yatırımlarını yaşamak arasında tercih açmak zorunda kaldı. Ancak bizler ülkemizde hem vatandaşımızın yanında olduk hem da yatırımlarımıza hız kesmeden bitmeme ettik. 2020 yılında, dünya ekonomisi daralırken, bizler yüzde 1,9 büyümeyi başardık. 2021 yılındaysa ekonomimiz yüzde 11,4 ile hem 12 yıllık akıcı büyüme sürecini bitmeme ettirdi hem de serencam 50 yılın yeryüzü yüksek tahaccüm rakamına ulaştı. Böylece ülkemiz birçok yüksek gelirli ülkenin nema oranlarını bile ikiye katladı. Bu yılın evvel 6 ayında dahi yüzdelik 7,5 büyümeyi başardık. Salgının peşi sıra Rusya-Ukrayna savaşının neden olduğu enerji krizi nedeniyle Avrupa’da özellikle enerji tehlikeli birçok sektörde fabrikalar kapanırken bizler üretimimizi ve ihracatımızı artırmaya bitmeme ediyoruz.
İhracatımız 2021 yılında yüzde 33 oranındaki artışla cumhuriyet altını tarihimizin rekorunu kırdı. Böylece Türkiye, küresel ölçekte ilk 30 şişman ihracatçı büyüklük içre ihracatını en haddinden fazla artıran 6. mutluluk oldu. Bu 6 ülkeye baktığımızda, Rusya, Birleşik Gündüz Feneri Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Brezilya erke ve mal ihracatları sebebiyle bu sıralamada vadi alırken, Türkiye’nin uran ağırlıklı ürünlerle bu sıralamaya girmesi temel tıpkısı başarıdır. Bu yılın eş-ilkgüz döneminde dahi ihracatımız yüzde 17 oranında artarak mevcut konjonktüre karşın canlı artışını sürdürmeye devam etti. Üretimdeki ve ihracattaki canlı performansımızı istihdam rakamlarında birlikte intizar etmek gibi. Bütün istihdamımızı salgın dönemine kıyasla kestirmece 5,3 milyon şahsiyet artışla 2022 yılı temmuz ayı itibarıyla tahminî 30,6 milyon kişiye çıkardık. Bu istihdam sayısı de cumhuriyet tarihimizde gene bir rekor anlamına geliyor.”
FAİZ ARTIRIMLARI RESESYON ETKİSİNE SEBEP OLABİLİR
Salgın ve savaş sonrası dönemde şekillenen yıpranmamış dünya düzeninde sâdır fırsatları Türkiye Tutum Modeli’nin mülhak kızıl ve çoğalma essah istihsal anlayışıyla bildirme ferah şekilde değerlendirebilmek üzere çalıştıklarını nâkil Bitkisel, “Biz bu öncelikleri belirlerken, kül dünyada efdal denk artışları benzeri sorun olmaya başlamıştı. İlk aşamada müstevli süresince duran tüketimin yine canlanmasıyla murat artışının sebep olduğu pahalılık, 2022 yılı bakımından enerji ve gayrı emtia fiyatlarındaki artışlar nedeniyle bildirme taraflı bir yapıya dönüştü. bununla birlikte döviz kurundaki artım ve enflasyon beklentilerindeki bozulmaların etkisiyle güçlenen atalet birlikte para şişkinliği üzerinde enerjik oldu. Biliyoruz kim 80’lerde ülkeler yüksek faiz politikasıyla enflasyonu düşürmeye çalıştı ancak bunu sakinlik ve efdal başıboşluk oranları kabil yanık bedeller ödeyerek gerçekleştirdiler.” şeklinde konuştu.
Bakan Nebati, kâin konjonktürde kalan global enflasyona alın hat bankalarının ürem oranlarında artışa gitmesinin, ekonomilerde durgunluğa ve sağlık adaletsizliğine sebep olacağının esasen öngörülen durum olduğunu vurgulayarak, son dönemde arsıulusal kuruluşların da bu konuda seslerini yükseltmeye başladığını, IMF Başkanı, BENDE Forma Bankasının (Fed) nema açık artırma politikalarının, dünyanın et kafalı kalanı üzerinde resesyon etkisine neden olabileceğini belirterek, bu süreçte Fed’i son evre sakınımlı ve titiz olmaya çağırdığını kaydetti.