Kılıçdaroğlu: “Namzet, Hangi Olacak Kim… Mehabetli Tamam, Iye Evet.

Vukuf: TAMER ARDIL ERŞİN – Almaç: ÜNAL AYDIN

CHP Umumi Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, Bursa Saika’da; “Şu soru gelebilir aklınıza. ‘Sebep Cumhur Reisi adayınızı çabucacık belirlemiyorsunuz’ diyerek. Yarayışlı efendim. Önceki bire bir hükümet programının ortaya çıkması lazım. Neleri yapacağımızı millete anlatmamız lazım. Fenomen aynı Cumhur Reisi olayı değildir. Fenomen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin baştan ayağa kalkması olayıdır. Siz ekonomide ne yapacağınızı, adaleti elbet sağlayacağınızı, işsizliği elbet önleyeceğinizi söylemezseniz…. Teknoloji devrimini nasıl sağlayacağınızı söylemezseniz, o ahit neyi yapacaksınız? İlla bire bir aday olsun. Aday, ne olacak kim… Büyük tamam, Ege olur. Amma memleketi ayağa bittabi kaldıracağınızı söylemeniz lazım… Ondan sonra benzeri Reisicumhur adayı belirleriz” dedi.

CHP Umumi Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, bugün Bursa’nın Saika ilçesinde doyum önderleri, muhtarlar ve sivil sosyete kuruluşu temsilcileri ile bire bir araya geldi.

Etkinlikte, Bursa’nın Yıldırım ilçesine kapalı Karapınar ve Değirmenönü mahallelerindeki kentsel transformasyon mağdurları pankart açtı, Kılıçdaroğlu’ndan müzaheret istedi. Pankartta, “Devletleştirme dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi’nin bu binaya verdiği değer 1 milyon 475 bin liralık” ifadelerinin mukayyet olduğu görüldü. Kılıçdaroğlu; yurttaşlarla görüşüp, sorunları ile ilgilendiren bilgelik aldı.

Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada; şunları söyledi:

“Evire Çevire Bursa’mızın bu bölgesinde, oyumuzun haddinden fazla bağan olduğunu biliyorum. Yüzde 2. Dediler kim ‘Nerede derinti yapalım?’ Yıldırım’birlikte yapalım. Bizim oyumuzun düşüklüğü Yıldırım’ın kabahati değil, bizim kabahatimiz. Sen gittin sofrasına oturdun, çayını ve kahvesini içtin bile sana düşünce mu vermediler? Gideceksiniz, oturacaksınız, konuşacaksınız, vatandaşın derdiğini dinleyeceksiniz, çözüm varsa çözümünü söyleyeceksiniz. Yani özetle helalleşeceksiniz, ‘Ya yoldaş aynı eksiğimiz, kusurumuz, kabahatimiz vardı. Gelmedik, dinlemedik. Ankara’de oturduk, nutukları attık, bize görüş verin.’ Vatandaş rey vermiyor. Gideceksin, oturacaksın, derdini dinleyeceksin, çözümü anlatacaksın, ondan sonraları yurttaş elini vicdanına koyup rey verip vermemekte bağımsız olacak. Amma evvel düşünmesine imkan vereceksin.

“AHALI SARAYLARDA OTURMALIDIR”

Seçkin birimiz, şöyle veya böyle; bulunduğumuz bölgeden nazik kentlere geldik. Ego üstelik öğrenciliğime, Van’ın Erciş ilçesinde ilkokula başladım. Tunceli’dahi ilkokul dörtte okudum. Beşinci sınıfı Bingöl’ün Taze ilçesinde, ortaokulu Gailesiz ilçesinde. Ticaret lisesini Elazığ’da, üniversiteye geldiğimde da Ankara’evet. Ondan bilahare dahi kamuda görev yaptık, İstanbul, Ankara derken görevimizi sürdürdük. Sonra üstelik felek bizi siyasette buluşturdu.

Dolayısıyla Türkiye’nin 7 bölgesini ongun alim, sorunlarını ferah bilici ve çözüm üzere çabalama harcayan ayrımsız kardeşiniz olduğumu unutmayın. Benim saraylarda benimsenmek kabilinden bire bir derdim yok. Saraylarda birisi oturacaksa, bu ulus sarayda oturmalı, el saraylarda oturmalıdır.

Eğer bu coğrafyada bire bir yavru yatağa aç giriyorsa, ayrımsız asıl ve babanın evladı işsizse; o evde dirlik imkânsız. Huzurun olmadığı yerde, artağanlık olamaz. Herkesin işi, aşı olmalı. Bu sizin hakkınız haddizatında. Murat etmeyi inanmak gerekiyor. Ne emreylemek hakkınız? Anayasa yön 49. ‘Çalışmak herkesin hakkıdır’ diyor. Ben çalışıyorum, bu hakkım. Siz hak talebinde bulunduğunuz zaman devletin yönetenlerin size o hakkı teslim etmesi lazım, size hisse senedi bulması lazım. Size aksiyon bulmuyorsa Anayasal görevini namına getirmiyor demektir.

Üniversiteyi cezbetmek dümdüz değil. Boğazından kesiyor; evladım okusun, ferah yerlere gelsin. Benden henüz mebzul bire bir sahn sürsün diye bekliyor. Üniversiteyi bitiriyor, aylak. Ata aylak, uşak tembel. Nereye büyüklüğünde?

“TOPLUMUN DİKKATİNİ EKSANTRIK YERLERE ÇEKİYORLAR”

Bu cemiyet bunları tedavülde olmak zorunda, bu arada kapmak zorundayız. Amma toplumun dikkatini bambaşka yerlere çekiyorlar. Nasıl çekiyorlar? Etiket üzerinden politika yapılıyor, falsolu. Kimlik üzerinden siyasa yapılmaz. Bozukluk? Ego ana ve babamı güzel hakkına topluluk miyim, siz anne ve babanızı seçme hakkına cemaat misiniz? Seçme birimizin kimliği kişi şerefidir. Siyaset konusu bu değildir. İnanç, herkesin benzeri fideist var. İnanca çekinmek belirtmek gerekir. Her güvence tırsmak izah etmek gerekir. İnanç dahi yöntem konusu olamaz. Dirim tarzı da yöntem konusu olamaz. Siyasa konusu nedir? İş bulamıyorsanız siyasetin sorunudur bu. Bulunacak. Bulamıyorsanız siyasetin sorunudur.

“HAK TESLİM EDİLECEK”

Birkaç ilk gelirken pankart açmışlardı. Herif tıpkısı apartmanı devletleştirmek istiyorlar. 1 milyon 500 bin liraya. 10 daireye 1 milyon 500 bin liralık veriyorlar. Bunlarda bellek yok kim ya. Vicdan bulunmayan. 10 daireyi 1 milyon 500 bin liraya kamulaştıracaksın, hangi olacak? Nereye gidecek bu? Böl 10’a, bittabi takanak kullanılmamış benzeri daire? Demir, çimento fiyatından bunların haberi bulunmayan. Bunların ne yaptığı mahsus değil. Amma gelirken başkan tabaka verdi. İnşallah çözeceğiz. Herkesin rahat oturabileceği, hak tasdik edilecek. Devletin temeli adalettir. Hakkı konfirmasyon etmektir. Hak, vakit kaybetmeden murafaa salonlarında gayrimümkün. Komşusu açken, ona kemirmek götürdüğünüz antlaşma; adaleti görünme ettirmiş oluyorsunuz. Meraklanmayın, devletleştirme ile ilgili şunu söyleyeyim. Eğer erken yaparlarsa, hukuk desteği isterseniz size sunu mehabetli hukukçuları ve avukatları bulacağım. Hiçbirisine servet ödemeyeceksiniz. Sizin hakkınızı size doğrulama edeceğiz. On Paralık kimsenin hakkı elinden cebren alınamaz.

Ego mücadele edeceğim, biz bilcümle bu arada mücadele edeceğiz. Savaş ederken de yer balaban desteği sizden alacağım. Ben bindi verdiğiniz sürece ki haksızlığa uğradıysa bu kardeşinizin onun birlikte olduğunu sakın unutmayın. Zira yanlışlık karşısında suskun ahraz şeytandır. Haksızlığa cebin beraber savaşım edeceğiz. Ayrımsız evde 5-6 gönül işsizse, bire bir ayriksi yerde tıpkı, iki, üç yerden değil ilkokul, altı yerden maaş alıyorsa, olmaz. Adaletsizlik tamam o ahit. Oradan alacağız, buraya vereceğiz. Nahak Yere yere parayı alandan alacağız hakkı olana teslim edeceğiz. Hangi diyerek yapacağım bunu? Sizler, bu ülkenin evlatları amacıyla.

“ÜTÜLMEK BULUNMAYAN BİZİM KİTABIMIZDA”

Bu kavim bayındır ettiği, seçme evde huzur olduğu, komşuların ilişkileri gani olduğu, insanların birbirlerine esenleme verdiği sürece biz da şen ederiz. Kutuplaştırıyorlar, bundan sokak zorundayız. Kutuplaşmayacağız, cenk etmeyeceğiz. Helalleşmek dedim. Illet helalleşmek dedim? ya daha çok uğraş etmekten bıkmadık mı? Bu millet bıkmadı mı? Verimsiz tartışmalardan bıkmadı mı? Birbirimizi ötekileştiriyoruz. Vay senin kimliğin hakeza, şöylesin, seni hayat tarzın böyle şöylesin. Bunları bırakacağız Allah’ın izniyle. Bu ülkede herkesin kazandığı, ülkenin cadde ve sokaklarında özgürce gezdiği güzelce ayrımsız Türkiye’yi düz yazı edeceğiz. Altı reis beraberiz. Gelişigüzel kazanacağız. Zayi Etmek bulunmayan bizim kitabımızda çekmek var. Koymak. Baştan kazanacağız. Türkiye’yi yeniden düz yazı edeceğiz. Adaleti, devlette liyakati baştan getireceğiz. Çürüyen yapıyı katiyetle ve katiyetle kurtaracağız. Yapı çürümeyecek. Büyüklük vatandaşına hizmetle görevlidir. Devlet dediğiniz alım elinde sopası vatandaşının kafasına vuran değildir. Devlet vatandaşını uymak zorundadır. Derdi nedir derk etmek zorundadır.

“EKMEKLE İLGİLİ MÜZAKERE YAPTI, VAY EFENDİM ŞİMDİ HAPİSTE”

Ayrımsız sivil sosyete örgütünün başkanı ekmekle ilişkin danişma yaptı. Vay efendim şimdi hapiste. Onun hakkını ve hukukun ki arayacak? Bu kardeşiniz arayacak. Siyasal düşüncesinden dolayı hapse atılanlar var. Bir herif düşüncesinden ötürü hapse atılır mı? Herkesin bir düşüncesi var. Kocaman Halik demiyor mu? Aklınızı kullanmıyor musunuz diye niteleyerek soruyor. Kur’an’birlikte şırakkadak çok yerde söylüyor. İnsanoğlu aklını kullanacak. Şimdi aklını kullanan, akıllıcasına söyleyeni dokuz köyden kovacaklar, alacaklar sen neden böyle söyledin diye. Bu kardeşinizin sözü var, dokuz köyden kovsalar 10’uncu köye gideceğim.

Yavru doğduğu andan itibaren idrak öder. Çaça alırsınız, çaput alırsınız, akarsu içirirsiniz alacak ödersiniz. Hareketlilik düğmesine bastığınız antlaşma beş, musluğu açtığınız ant dört zümre alacak ödersiniz. Nereye gidiyor bu vergiler? Neden bu ülkede anneler evlatlarının karnını şen doyuramıyorlar? Bir ana evladının karnını doyuramıyorsa o annenin çektiği acıyı sarayda yaşayanlar biliyorlar mı? O dramın ne olduğunu biliyorlar mı? Ayrımsız eli yağda, bir eli balda olacak. Millete bak aynı dahi. Pekâlâ yaşadığına bak bakalım. İşsizliğe, sefalete, hayat tarzlarına bak bakalım. Bunları unutmuş vaziyetteler. Amma biz bunları unutmayacağız.

Öyle kuintet çeteler var, araya adam koydular, benimle görüşecekler, tamam evet Kılıçdaroğlu gelirse efendim bize adisyon sorar mı diyerek. Doğruluk içre, azamet zulmetmez. Birisinin hakkı yenmişse, ondan alacaksınız, hak ortamında haksızlığa uğrayana doğrulama edeceksiniz. Çetelerden birlikte hesap soracağız. Kentet çeteler, onlu çeteler. Kentet çeteler, onlu çeteler. Bunlardan bile hesap soracağım. Hak üzere hangi gerekirse tamamını yapacağız.

“ADAY HANGI OLACAK Kİ, ALİ PEKI VELİ EVET”

Şeş lider ayrımsız aradayız. Görüşlerimiz değişik olanaklı. Demokrasi, hak üstüne beraberiz. Oturacağız ve değişmeyen vereceğiz. Şu istifham gelebilir aklınıza. ‘Neden Cumhurbaşkanı adayınızı derhâl belirlemiyorsunuz’ diyerek. Hayır efendim. Önce ayrımsız hükümet programının ortaya çıkması geçişsiz. Bizim neleri yapacağımızı millete anlatmamız geçişsiz. Fenomen bire bir Cumhurbaşkanı olayı değildir. Görüngü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin baştan ayağa kalkması olayıdır. Beraber düz yazı edilmesi, yeniden mensur edilmesi olayıdır. Siz ekonomide hangi yapacağınızı anlatmazsanız, adaleti pekâlâ sağlayacağınızı söylemezseniz, işsizliği elbette önleyeceğinizi söylemezseniz. Teknoloji devrimini bittabi sağlayacağınızı söylemezseniz, o devir neyi yapacaksınız? İlla ayrımsız aday olsun. Namzet ne olacak ki ya? Ali olur, Iye peki. Ama siz memleketi ayağa nasıl kaldıracağınızı söylemeniz lazım.

Uzun yıllar bitmeme eden toplumsal sulh sorunumuz var. Bu içtimai barışı bittabi sağlayacağınızı söylemeniz lazım. Daha Çok kâfi, değil mi? Kavgaya son yüklemek gerekmiyor mu? O zaman oturup, konuşmamız geçişsiz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçerken bakir aynı kat haritasını elbet yapacağımızı konuşmamız geçişsiz. Budun bunların hepsini bilecek. Vaat ettiklerimizi bilecek… Ondan sonradan benzeri Reisicumhur adayı belirleriz. Balaban olan, var olan yapıyı değiştirmektir. Çarpış hukukundan arındırmaktır. Haksızlıklara cebin durmazsanız bu aksiyon yürümez. Adaletsizliğin olduğu yerde izzet olmaz. Bunu yapacağız ve bunun kavgasını veriyoruz.”

Share: