Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı: (1)

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, Rusya- Ukrayna Savaşı’na ilişik, “Acep elbet olur da -aha tıpkısı tahıl koridoru olayı gerçekleşti- buradan benzeri hazar koridorunu açabiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz. Bunun amacıyla dahi genişlik adamakıllı nöbet, diyalogdan barışa revan aynı kat türlü diye niteleyerek düşünüyoruz.” dedi.

Reisicumhur Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesi’hangi katıldığı Özbekistan ziyareti sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Türk Devletleri Teşkilatının 9. Zirvesi’ni başarıyla tamamladıklarını belirten Erdoğan, görüşmelerde Türk dünyasına ilgilendiren edimsel meseleleri dikçe ele aldıklarını, ati dönemde teşrikimesai yapılacak alanları belirlediklerini söyledi.

Geçen yıl İstanbul’daki tarihi zirvede Türk dünyası anlayış belgesinin kabul edildiğini, belgeyle gelecek 20 yıla dayalı hedeflerin ortaya konulduğunu anımsatan Erdoğan, bu zirvede bile önce 5 yıllık aplikasyon kılavuzu niteliğindeki takip belgesinin kabul edildiğini aktardı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ticaretten ekonomiye, kültürel konulardan belde sorunlarına kadar geniş aynı yelpazede aksiyon birliğimizin zir yapısını oluşturacak aynı dizi film anlaşmaya imza attık. Türk Konseyimizin Teşkilata dönüştürülmesiyle Nahçıvan Anlaşması’nda ortaya sâdır fark ihtiyacını akdettiğimiz benzeri protokolle giderdik. Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bu çerçevede rasıt örgen olmasını kabul ettik. Türk dünyasının ayrılmaz bire bir parçası olan Kıbrıs Türkü’nün boydak olmadığını gösterdik. Alınan bu tarihi kararın ilkin Kıbrıs Türkleri kalkışmak üzere hepimize güzel olmasını diliyorum. Beraberlik hukukumuzun gereğini namına getirdikleri üzere birlik liderlere teşekkür ediyorum.”

Zirvede ayrıca eriştirme, medya, ekin, turizm projelerinde atılabilecek kuma adımların görüşüldüğünü tabir eden Erdoğan, “Alelhusus finans alanında dayanışmamızı perçinlemek için Türk Envestisman Fonu’nu kurduk. Fonun sağlayacağı imkanların hareket birliğimizi elan da kuvvetlendireceğine ve faaliyetlerimize ivme kazandıracağına inanıyorum.” diye niteleyerek konuştu.

Erdoğan, zirvede güncel global meselelere ilgilendiren ortak yaklaşımların ve Türk dünyasında gelişim birliğinin geliştirilmesi hususundaki kararlılığın Semerkant Bildirisi’yle somutlaştırıldığını dahi söyledi.

Gelecek zirvenin, 2023 yılında Kazakistan’dahi gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, “Zirveye katılan azamet ve hükümet başkanlarıyla ilgiyle görüşmelerimiz oldu. Temaslarımızda ikili ilişkilerimize ekleyerek edimsel global konuları de ele aldık.” dedi.

Özbekistan Cumhur Reisi Azamet Mirziyoyev’in, şahsına Türkiye-Özbekistan ilişkilerine katkıları dolayısıyla Faziletli Düzeyli İmam Buhari Nişanı’nı yöneltme ettiğini, Türk Devletleri Teşkilatına ve Türk dünyasına olan hizmetleri zımnında da teşkilatın Türk Dünyası Ulvi Nişanı’yla taltif edildiğini nâkil Erdoğan, “Bu nişanları milletimiz yerine almaktan mütehassis oldum.” ifadesini kullandı. Erdoğan, Türk Dünyası Mürtefi Nişanı’nın, Kırgızistan Cumhur Reisi Bağır Caparov ve Türkmenistan sakat Oran Başkanı Kurbankulu Berdimuhammedov’a üstelik tevcih edildiğini anımsattı.

Zirvede antrparantez Semerkant’ı Türk Dünyası Medeniyet Başkenti yerine car ettiklerini belirten Erdoğan, “Mevkidaşlarımla birlikte diktiğimiz fidanlarla hem birlikteliğimizi güçlendirdik hem birlikte 11 Teşrinisani Ağaçlandırma Günü’müzü kutladık. Gerek zirvemizin gerekse Özbekistan’üstelik yaptığımız başka görüşmelerin hayırlara kurgu olmasını istek ediyorum. Bölüm başkanlığını devrettiğimiz Özbekistan’a ocak sahiplikleri üzere teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.” diye niteleyerek konuştu.

“Türk Devletleri Teşkilatı kendisini kalburüstü tıpkısı teşrikimesai platformu yerine ispatlamış bulunuyor”

Reisicumhur Erdoğan, elan sonradan gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Teferruatlı müddet Sovyet esareti altında artmış Türk devletlerinin, Türk halklarının bağımsızlık sonrası ayağa kalkmaya çalıştığı benzeri çağ oldu. Yüzyıllar bilahare Türk halklarını, devletlerini bir çatı altında toplamada, üstelik bunu kurumsal tıpkısı yapıda gerçekleştirmede siz avangart bire bir alım çalım oynadınız. Karabağ Savaşı sırasında Azerbaycan’a Türkiye’nin verdiği bindi burada Türk dünyasına haddinden fazla balaban cesurluk ve özgüven verdi. Türk Devletleri Teşkilatı gibi ileride çokça ati vadeden tıpkısı ulus ötesi yapılanmanın kuruluşunda görkem oynamış, öncülük yapmış ayrımsız insan namına duygularınız neler? Türk Devletleri Teşkilatının geleceğini zahir görüyorsunuz?” sorusu konusunda Erdoğan, Türk devletleri arasındaki iş birliğinin, gücünü tarihsel muadele bağlarından, ortak hars, tesanüt, açar ve geleneklerden aldığını söyledi.

Türk dünyasının hangi efsus kim bugüne büyüklüğünde çokça darbeler yediğini ve bu yediği darbeler cihetiyle üstelik arzu edilen hedeflere ulaşamadığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

“Kişi aralarında bile hangi efsus ki muhtemelen aynı yavaş devşiremedi, oluşamadı. Geçtiğimiz dolaşma başkanlığını devraldığımız İstanbul Zirvesi, Türk devletleri amacıyla gerçekte tıpkı dönüm niteliği taşıyordu. Tığ bu zirveyle Türk Konseyini, Türk Devletleri Teşkilatı adıyla uluslararası benzeri teşkilata dönüştürdük. O zirveyi gerçekleştirdiğimiz El Erki ve Özgürlükler Adası bu noktada çetin bire bir sıçrama merkezi oldu. Ev sahipliğini yaptığımız İstanbul Zirvesi’nde ayrıca iş birliğimizin uluslararası hedeflerini ortaya koyan 2040 vizyonunu birlikte akseptans ettik. Hep bu süreci Türk devletleri arasındaki karşılıklı sevgiye, saygıya dayalı yerine yürüttük. Sağ olsunlar kardeşlerimiz da bu süreç içerisinde belirlediğimiz istikametten sapmadılar ve yere akva bastılar. İşte bugün birlikte atık adımların neticesi adına şahsıma Türk Dünyası Büyük Nişanı’nı arz ettiler. Türk Devletleri Teşkilatı kendisini kalburüstü tıpkı iş birliği platformu olarak ispatlamış bulunuyor; bölgesinde ve dünyada ağırlığı artıyor. Burada antrparantez Efdal Seviyeli İmam Buhari Nişanı’yla taltif doğmak bizim için çok haddinden fazla ayrımlı, çok çokça anlamlıydı. Hele de Oran Mirziyoyev’in bu konuda hassasiyeti, Buhara’yı bu konuda benzeri hat haline getirme gayretleri var. Belki bile önümüzdeki yılın evvel çeyreğinde Türkiye-Özbekistan kuma üniversitesini kurmak kanalıyla İmam Buhari Fakültesi yahut enstitüsü üzere bir adımı dahi inşallah burada birlikte atacağız. Beş Altı bölüm ilk buraya arkadaşlarımız geldiler, alay malay Buhara’üstelik, Taşkent’te icraat yaptılar ve bu çalışmaların neticesini da çokça güdük zamanda elde etmek istiyoruz. bununla birlikte bu önce çeyrekte bile imzaları atarak Türkiye-Özbekistan Üniversitesi’ni inşallah Taşkent’te kurmuş olacağız.”

“Şişman hırs ve tehdittir”

Bu coğrafyanın sunma şanlı belalarından birisinin FETÖ yapılanması olduğu, 15 Orak Ayı darbe girişiminden sonraları bazı temizlemeler yapıldığı belirtilerek “Ama bu coğrafyanın özlük içinde dengeler var ve hala bu yapıyı Amerika ile aralarındaki yeğni alçak olarak görenler üstelik var. Özellikle Mutedil Asya’daki kâh ülkelerde bibi varlıklarını sürdürdüklerine dair izlenimler var. Türk Devletleri Teşkilatının geleceğinde bu yapının ağız ağıza silinmemesi halinde sorunlar çıkacağı açıktır. Bu bina burada tamamen elbette biter? Umudunuz var mı? Türkiye olarak bu liderleri kandırma edebildik mi?” soruları konusunda Erdoğan, liderlerle beherglas araya gelişinde terörle mücadele konusunu; PKK/PYD/ YPG, FETÖ, DEAŞ, hep bunları kendilerine hatırlattığını söyledi.

Liderlerin, FETÖ üstüne “Bizde var.” demediğini, “Biz bunları temizledik, temizliyoruz.” dediğini nâkil Erdoğan, şunları dile getirdi:

“Bugün üstelik tıpkı şeyi ister Kırgızistan lazım Özbekistan ister Kazakistan’la yeniden konuştuk. Dedik ki ‘Bu konudaki mücadeleniz hangi safhada? FETÖ ile mücadelede mahsus ayrımsız ara kaydedebildiniz mi? Sizler bulunmayan diyorsunuz amma bizdeki istihbarat bilgilerinde hangi efsus ki hala sizin azamet kademelerinde birlikte bunların olduğunun bilgileri bize geliyor. O ahit benim size söyleyeceğim biricik madde var; ihsas dairenizi bizim istihbarat başkanlığımızla bire bir araya getirelim, omuz omuza adına çalışsınlar, eğer gerçekten temizlenmişse mesele yok, siz birlikte rahat edersiniz tığ de rahat ederiz. Amma bilin kim bunlar sizin amacıyla balaban öfke ve tehdittir.’ Örneğin liderlerden tıpkısı tanesi zaman bana şurası söyledi; ‘Ben, siz bu işin üstünde bu büyüklüğünde dururken bu FETÖ’nün hangi olduğunu hala bilmiyordum’ dedi. ‘İşte sizin bu noktadaki bilgelik kaynaklarınız maatteessüf size kusurlu bilgelik aktarıyor. Falsolu bilgi aktardığı için bile bu alçakların, bu namussuzların ne olduğunu anlayamıyorsunuz. Bunların 160’a mümasil ülkede okulları vardı ve bu okullarda bunlar neymiş ongun niyetle yetişek talim yaptırdıklarını söylüyorlardı. Oranın yöneticileri da ‘Bunlar ateş tıpkısı öz yapmıyor, bunlar terbiye tedrisat yaptırıyor.’ diyorlardı. Amma o yetişek öğretim yaptırıyor dediğiniz yerde oraların zeki çocuklarını alıyorlar, onları zehirliyorlar ve onları dahi ondan bilahare hem zat ülkeleri hem da Türkiye aleyhine bir nice çalışmaların içerisine sokuyorlar. Bakın işte bizde 15 Orak Ayı hadisesinde gelişigüzel molekül yarık verdi ve bizim 252 canımız maatteessüf şehit oldu. Bunun yanında askeriydi, siviliydi 2 bini fazla vatandaşımız yaralandı, gazi oldu. Hep bunları tığ yaşadık. Mevrut başbakanlara, başkanlara Meclisimizi gösteriyoruz. İşte demokrasinin merkezi olan Meclisimizi bunlar bombaladılar. Neyle? Bu ülkenin, bu devletin, bu ordunun uçaklarıyla bombaladılar. Helikopterlerle geldiler vurdular. Şayet antlaşma yarışında eski ettirebilseydiler zaman ihtimal ego de olmayacaktım. Benim iki sunum korumam şehit oldu. Bunların kâffesi yaşanmış olaylar. Benim canım yandığı üzere ego size bunları anlatıyorum’ dedim.

Şu anda bunlara kim erbap çıkıyor? Özellikle Yunanistan. Kaçıp Yunanistan’a gidiyorlar, kaçıp Avrupa’ya gidiyorlar. Hep buralara kaçtılar; Almanya’üstelik, Fransa’de, Hollanda’dahi, Danimarka’de, İngiltere’de, Amerika’de yaşıyorlar. ve bu adamı Amerika saklıyor. Kim saklıyor? Biden saklıyor. Kendilerine Pensilvanya’üstelik devasa bir kaşane verdiler, orada bu adam yaşıyor. Bana terörün merkezi neresi diye sorarsanız; işte ben size şu anda bunu söylerim.”

“Sıradan ayrımsız süreç yaşamıyoruz”

Rusya Çap Başkanı Vladimir Putin’in gelecek hafta Endonezya’üstelik yapılacak G20 Zirvesi’ne katılmayacağını açıkladığı hatırlatılarak “Rus heyetine Sergey Lavrov’un reislik edeceğini biliyoruz. Rusya’nın küçük ay ayında Ukrayna’ya başlattığı savaştan sonraları Biden ve Putin’in ilk defa bu zirvede bir araya gelmesi bekleniyordu. Putin’in zirveye katılmamasını pekâlâ yorumlarsınız? Siz hem Rusya hem Ukrayna liderleriyle iyice görüşüyorsunuz. Şahika öncesinde benzeri telefon görüşmeniz olacak mı kendisiyle? Bir birlikte bu kapsamda savaşın sona erme ihtimalini elbette görüyorsunuz?” soruları konusunda Erdoğan, şunları kaydetti:

“Doğrusu kendisiyle son görüşmemde Endonezya’ya gelmesinin uygun olabileceği kanaatinde olduğumu söylemiştim. Fakat kendisi da ‘Ben bir değerlendirmemi yapayım, ona bakarak bilgi veririm’ demişti. Sonraları Dışişleri Bakanının Endonezya’ya gelmesine değişmeyen vermişler. Bu 2-3 çağ içerisinde şayet kendisiyle bire bir irtibatım olabilirse neler düşündüğünü, ne kabil adımlar atacaklarını, alelhusus üstelik bu sürecin, yani diyaloğun barışa dönüştürülmesi noktasında adımlarının hangi olabileceğini kendisiyle konuşma imkanı bulabilirim. Zirveye katılmama üzerine Sayın Putin almak ki kişi ekibiyle bunun istişaresini yapmış, böylece bile böyle aynı karara varmıştır. Bu konuda bir değerlendirmeye ahzetmek hem namına hürmetsizlik tamam hem ekibine hürmetsizlik tamam. Bu elbette kendilerinin bileceği tıpkısı iştir. Zira bayağı aynı proses yaşamıyoruz.”

Rusya’nın bayağı tıpkı kerem olmadığını, hararetli bir azamet olduğunu dile getiren Erdoğan, “Tabiatıyla özellikle Amerika atılmak için Günindi, Rusya’ya adeta doyumsuz saldırıyor. Hep bunların karşısında üstelik elbette şu anda Rusya tıpkı dayanım ortaya koyuyor. Tığ üstelik acep elbette olur da -aha tıpkısı tahıl koridoru olayı gerçekleşti- buradan bire bir hazar koridorunu açabiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz. Bunun için de sunma güzel kez, diyalogdan barışa giden benzeri posta türlü diyerek düşünüyoruz.” dedi.

Burada çabucak Putin’in kanaatlerinin yetmeyeceğini, Zelenskiy ile birlikte görüşerek burada onların düşündükleri nedir, onlar böyle tıpkısı şeye şüphesiz bakarlar, onların üstelik kanaatini alacaklarını anlatım eden Erdoğan, “Ve bu arabuluculuk acep bizi benzeri barışa taşır mı, bunu dahi görmenin yollarını arayacağız. Ama şimdilik bizim için genişlik önemlisi bu tahıl koridorunu korkulu manada çalıştırmak. Nişadır benzeri şekilde, gübre bir şekilde. Burada elbette Sayın Putin’in da hedefi hele yok yoksul Afrika ülkelerini öne çıkaralım; Mali kadar, Somali kabilinden, Sudan üzere ülkeleri öne çıkaralım yönünde. ve biz ücretsiz olarak onlara tahılı gönderebiliriz teklifini bana yaptı. Hakeza tıpkı hamle atıldığı anda biz üstelik bir hassasiyeti gösterebiliriz.” diyerek konuştu.

“Süre tahdidi kaplamak bana göre yanlış olur”

Cumhur Reisi Erdoğan, 19 Teşrinisani’de hububat koridoru anlaşmasının sona ereceği hatırlatılarak “Uzatılması amacıyla görüşmelerin bitmeme ettiğini biliyoruz. Acep siz taraflara yeniden 4 kamer mı, yoksa elan etraflı sürekli tıpkı kavil mı önereceksiniz? Tıpkı tavsiyeniz olacak mı?” sorularını şöyle yanıtladı:

“Orada müddet tahdidi kısaltmak bana bakarak kusurlu olur. Biz kendilerine bu işi ne büyüklüğünde tafsilatlı tutarlarsa o kadar uygun olacağını belirttik. Öte yandan bana göre bizim çıktı bu işin sınırını ferah çizmemiz, bunun üzerinde dolgunca çalışmamız geçişsiz. Yani Putin’in söylediği kabil, Afrika ülkeleri adıyla bu girişim atılabilir. Zira şu anda kimsesiz fukara, somurtkan gureba hep Afrika ülkelerinde. Afrika’yı ayrımsız tarafa koyup Avrupa’ya çalmak adaletli bir yaklaşım gayrimümkün. Çünkü ‘Tığ hakeza yapacaktık ama böyle olmadı, Avrupa ülkelerine gidiyor.’ dedi. ve Avrupa ülkelerine gidiş da onun bu konudaki yaklaşımını damarı bozuk etkiledi. Demincek yine görüşmemizde hele Afrika ülkelerine -yani bu zikrettiğim ülkelerin adedini haddinden fazla daha artırabiliriz- acayip gureba, fakir alperen ülkelere dokunaklı ayrımsız şekilde hububat koridorundan hububat, matbua, amonyak akışı sağlarsak oradaki halkları da rahatlatmış oluruz.”

(Sürecek)

Share: