Öztürk, tedavisinin sürdüğü Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde gazetecilere, saldırıda dizinden ve karnından yaralandığını, durumunun ongun olduğunu söyledi. Olay anını anlatan 49 yaşındaki 5 bala babası Öztürk, “Ofans öncesinde posta kulübesindeydim. Silah sesleri duyunca yetişek ağaçlarımız var, onların arasından ön taraftaki nizamiyeye akıllıca koştum. Ağaçların arasından kazanç çıkmaz dizime mermi yedim. Oraya varır varmaz zaten ilk mermiyi ego yedim, sonrasında denk verdim.” diyerek konuştu.

“FACİAYI ÖNLEDİK”

Öztürk, saldırının polisevinin kalabalık olduğu anda gerçekleştirildiğini vurgulayarak, “Polisevinde 100’e yakın kişi konaklıyordu, bire bir faciayı önledik. Teröristlerle aramda 30 metre mesafe vardı. O an insan hayatının sonunun geldiğini, vatanına, milletine canını feda edileceğini düşündüm. O zaman ateşli içine giriyorsunuz, ahiret yolculuğu tek aklınıza gelmiyor. Arkadaşımın de yerde yattığını görünce aklıma hiçbir şey gelmedi. ‘Bir candır, devletime ve milletime feda olsun.’ dedim. O (polis güçleri memuru Sedat Gezer) martir oldu, keşki biz da olabilseydik. Girmek ki bize felek idmansız. Herkese baht olmuyor.” dedi.

“ÇOCUKLARIM GÖZÜMÜN ÖNÜNE GELDİ”

Teröristlerin üzerlerindeki patlayıcıyı infilak ettirme anına tanık olduğunu dile getiren polis memuru Öztürk vurulup yaralandığını ve ambulansla hastaneye götürüldüğünü anlattı. Öztürk saldırıda 5 çocuğunun gözünün önüne geldiğini belirterek şunları kaydetti:

“Çocuklarım gözümün önüne geldi. Hayatın benzeri çizgisi var, o akıbet çizgiye geliyorsun. Füru bağlı gözünüzün önüne geliyor. Esasen da vatanıma, milletime canım feda olsun diyorsun. O dakika benzeri yere saklanayım diye düşünmüyorsun. Sayın Cumhurbaşkanı’mız, İçişleri Bakanı’mız, Güvenlik Genel Müdürü’müz, İl Güven Müdürü’müz, büro müdürlerimiz bizden tek husus esirgemediler. Sayrılarevi personelimiz de bizi ve ailemizi tek boydak bırakmadılar.”