Ankaralı Kadınlardan İran’daki ‘Mahsa Amini’ Protestolarına Bindi: “Hiçbir Sakil Sonsuza Kadar Sürmez”

CEYLAN SAĞLAM

Ankara’da kadınlar, Mahsa Amini’nin ahlak polisi aracılığıyla dövülerek öldürülmesi konusunda İran’birlikte sokaklara dökülen hemcinslerine Sakarya Caddesi’nde yaptıkları eylemle destek verdi. CHP Ankara İl Avrat Kolları Başkanı Ayfer Ayaz, “Hiçbir münasebetsiz sonsuza kadar sürmez, İran’dahi üstelik sürmeyecek. Mahsa’da ölümü kadınları ayağa kaldırdı. Karı uyandı mı ayrımsız kez, büyüklük uyanır. Tek nefis ve bir tane cinsiyetçi göz kaybedecek. İnsanca dirim hakkını, hukuku, vicdanı, tümce için adaleti savunan bizler kazanacağız” dedi.

CHP Ankara İl Eş Kolları, 29 Ilk Teşrin Kadınlar Derneği, Aydos Dernekler Federasyonu Avrat Komisyonu, Iyicene Hükümdar Abdal Derneği ve İki Temmuz Derneği üyesi kadınlar, İran’birlikte başörtüsünü bilcümle kapatmadığı üzere gözaltına alınan Mahsa Amini’nin aktöre polisi vasıtasıyla dövülerek öldürülmesi üzerine başlayan protestolara destek yüklemek üzere bugün Sakarya Caddesi’nde eylem yaptı. Eyleme, CHP Ankara İl Başkanı Mualla Bilgelik Beyinli birlikte bindi verdi.

CHP Ankara İl Kadın Kolları Ayfer Ayaz, eylemciler adına yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“HİÇBİR KARANLIK SONSUZA BÜYÜKLÜĞÜNDE SÜRMEZ, İRAN’DAHI BIRLIKTE SÜRMEYECEK”

“Günümüzde adam yaşamının, karı yaşamının bu kadar haleldar olması, çağını diri insanların kanını donduruyor. 22 yaşında canlı tıpkı kadın, Tahran’birlikte saçının tıpkı kısmı göründüğü gerekçesiyle ‘aktöre polisi’ eliyle gözaltına alınıp zedelenmek ediliyor. Aldığı zedelenmek ve gördüğü azap nedeniyle hastaneye kaldırılan Mahsa, tedavisinin üçüncü günüde yaşamını yitiriyor. ‘Ahlakın polisi da mi olur’ demeyiniz, nadir arkadaşlarım. Ahlakı çabucak kadının ne giydiğine, ne düşündüğüne, neyi yaşadığına bağlayan demokrasiyi ve medeniyeti özümseyememiş toplumlarda örneklerini görüyoruz. Günlerdir izlem ettiğimiz üzere, tepkiler değişik şekillerde dile getirildi. Aktöre polisliğinin kaldırılması, İran’daki islam hukuku yönetimine sonuç verilmesi yönünde çağrılar yapıldı. Gördük kim panel İslam’ın kadına, özgürlüğe ve demokrasiye bakışı değişmiyor.

Olayı haberleştiren eş muhabir Nilüfer Hamedi, Mahsa gözaltındayken komaya girerek hastaneye kaldırıldığında evvel haberi hazırlayandı. Gözaltına makbuz. Kadındı. Antrparantez protestoları strateji fail şöhretli fotoğraf muhabir Yelda Meiri ve Fatima Rajabi üstelik gözaltına makbuz. Akıbetleri belgisiz. Türkiye’üstelik diri İranlıların ihtarname üzere nerelerde toplandığına özen ettiniz mi? Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk’ümüzün heykeli kâin meydanlarda toplandılar, eksantrik tek yere gitmediler. Ayakları doğrudan oraya götürdü onları, Atatürk’e sığındılar kâffesi. Heykelin önüne çiçek ve karanfiller bıraktılar.

Onlar birlikte tıpkısı Atatürk çıkarabilselerdi eskiden, ‘saçı göründü’ diyerek benzeri kadının ölmeyeceğini bizlere bir yol elan hatırlattılar. Bilmiyorlardı ki Mustafa Kemal’in ışığı kendilerine birlikte yetecek. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak bire bir vatanı var edenler, Atatürk ve CHP, kadını dahi toplumsal yaşamın içinde var etmiştir. Genel Başkan’ımızın kamu Türkiye ile paylaştığı Aile Destekleri Sigortası’nın merkezinde avrat vardır. Sonuna büyüklüğünde desteklediğimiz İstanbul Sözleşmesi bile kadının maltalık sigortasıdır. Hiçbir sakil sonsuza kadar sürmez, İran’birlikte de sürmeyecek. Kadınlar, belki ilk kez yendiler tırsmak denen musibeti İran’birlikte. Kadınlar, ahlakçılığın yeryüzü gidi sınırlarında gezinmekten çekinmeyen ve ülkeyi usulsüzlük, hırsızlık, yetersizlik batağına saplayan rejime cebin dahi direniyor. Mahsa’nın ölümü kadınları ayağa kaldırdı. Avrat uyandı mı bire bir kat, devlet uyanır. Biricik kişilik ve tek cinsiyetçi göz kaybedecek. İnsanca yaşam hakkını, hukuku, vicdanı bütün için adaleti savunan bizler kazanacağız.”

29 Ekim Kadınlar Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan ise şöyle konuştu:

“KADIN HAKLARI MÜCADELESİ ÖNEMLİ BİR MÜCADELEDİR, LAİKLİK MÜCADELESİNİN TEMEL TAŞLARINDANDIR”

“Zaman buradayız, İnsan Hakları Anıtı’nın uğrunda olamadık, buraya sürüldük. Buradayız, buna razı ergin adına görünüyoruz, elan uzaklara sürülmeye razı değiliz. Bu büyüklük bizim ülkemiz ve ülkemizin temas yerinde toplantı ve gösteri yasasının bize verdiği izin ile ferah ferah toplanabiliriz. gelişigüzel çaba unsuru olmaksızın konuşabiliriz, düşüncelerimizi söyleyebiliriz. Buradan şuna artmak istiyorum; eş hakları mücadelesi önemli tıpkısı mücadeledir, laiklik mücadelesinin anne taşlarındandır. Ancak bunlardan hepsinden evvel, demokratik aynı ülkede özgürcesine yaşayabilmenin koşularını yapmak gerekmektedir. Tıpkı zamanda üs ayrımcılığına değil, ırk ayrımcılığına alın, yani budunsal temel ayrımcılığına alın, miftah ayrımcılığına cebin, cinsiyet ve yönelim ayrımcılıklarına karşı üstelik mücadele etmek gerekir. Bu Cumhuriyet’i bu kadınlar kurdular ama erkek arkadaşları ile kurdular. Bu mücadeleye onları de nida ediyoruz. Eğer ortak bire bir uğraş olmazsa bu karanlıktan kurtulmamız, kötülükten kurtulmamız imkânsız olacaktır.”

Rum Pahal Birliği Avrat Komisyonu Zaman Sözcüsü Ayten Gürsoy, SIMURG Bilgelik Ajansı’na şu değerlendirmeyi yaptı:

“KADINI EVE KAPATAMAYACAKLAR. ONLARIN SESİNİ TÜRKİYE’DEN YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

“Yıllardır demokratik kitle örgütlerinde mücadele verdik. Kadına şiddetin topluma ihanet olduğunu biliyoruz ve kadınlara organize mücadeleye çağırıyoruz. Bu anlamda direnen birlik kadınların, eksiksiz ülkelerdeki kadınların yanındayız. Kadının gelişmediği hiçbir ülkede eğitim bilimi bile olamaz, öğretim bile olmaz ve sosyete bile gelişmez, uygarlık seviyesine ulaşamaz. Dolayısıyla haddinden fazla üzgünüz. Orada katledilen sadece aynı avrat değildi, İranlı kadınlardı. Haberleri tutkun, internetleri kapalı. Bilsinler ki tığ onların yanındayız. Kadının giyimine, kuşamına, hamileliğine, sakız çiğnemesine, sokakta gülmesine…. Kadını eve kapatamayacaklar. Onların sesini Türkiye’den yükseltmeye devam edeceğiz.”

Aydos Dernekler Federasyonu Karı Komisyonu Başkanı Neslihan Ateşoğlu dahi ZÜMRÜDÜANKA Bilgi Ajansı’na şöyle konuştu:

“BİZ DA KORKUSUZ OLMALIYIZ. EMİNİM Kİ BU ÜLKENİN GENÇLERİ VE ZINDE KADINLARI HENÜZ BAĞIMSIZ MILLETVEKILI YAŞAMAMIZ İÇİN ELLERİNDEN GELENİ YAPIYORLAR, YAPACAKLAR”

“Sakarya Caddesi’nde aynı araya geldik. Sakarya’da bire bir araya gelmemiz üstelik polis tarafından bizim prömiyer yapacağımız yerden buraya sürülmemiz ile oldu. Yani burada dahi benzeri gösteri gerçekleştirmeye çalışırken İranlı direngen kadınların beraberinde olduğumuzu car etmek amacıyla birlikte ayrımsız baskıya maruz kaldık ve buraya sürüldük. İran’üstelik vakit kaybetmeden başörtüsünü uygun takılmadı diyerek tıpkı karı dövülerek katledildi. Bunu, kayırıcı olan on paralık kimsenin akseptans etmesi türlü değil. Dolaysıyla orada belki Mahsa öldü ama kişi ülkesinde bile ayrımsız direnişin kıvılcımı, hassaten ateşi oldu. Orada direnen bilcümle kadınlar üzere ve onların beraberinde olduğumuzu hissetmeleri üzere… Biliyoruz ki orada interneti birlikte kapattılar, dış dünyaya açılmaya bariyer oluyorlar amma tığ kadınların haddinden fazla değişik bire bir gücümüz var. Alay Malay tıpkı şeyi hissettiğimizde, ayrı ülkelerde birlikte olsak birbirimizin kalbine dokunabiliyoruz. Hiçbir antlaşma rehavet, hâkim olmaz. Bizim ülkemizde da baskılara maruz kalıyoruz. İstediğimiz kadar giyinemiyoruz. İnsanlar, belki İran’daki kadar değiliz amma bakışlar ile taciz söz konusu… Tığ dahi yürekli olmalıyız. Eminim ki bu ülkenin gençleri ve dinç kadınları, henüz bağimsiz yaşamamız üzere ellerinden geleni yapıyorlar, yapacaklar. Biz de kadınlar yerine bindi olacağız. 48 yaşındayım, kendimi bildim bileli mücadelenin içinde doğmak amacıyla çabaladım. Çevremdeki kadınlar dahi anca; yokluğa, baskıya, zulme rağmen susmayan kadınlar.”

Share: